Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
İtfa Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ödemek
- Şahitlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tanıklık
- Kavim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Budun, Topluluk, Millet
- Şilep kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yük Gemisi
- Topografya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yerbetim
- Doğacak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelecek
- Abstreleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mücerretleşmek, Soyutlaşmak
- Koçak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cömert, Yürekli, Dayanıklı, Yiğit, Kabadayı, Eli Açık
- Takım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cihaz, Dest, Grup, Küme, Set, Zümre, Ekip, Trup, Tür, Çeşit, Dizge, Sistem
- Şutlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vurmak, Kovmak, Yollamak
- Cisim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Madde, Gövde, Beden, Vücut, Varlık
- Temeyyüz Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sivrilmek
- Ana Deniz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Okyanus
- Cezaevi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dam, Delik, Hapis, Hapishane, Kazamat, Mahpushane
- Sâika kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sebep, Yıldırım
- Renkküre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kromosfer
- Gebeş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aptal, Sersem
- Teşkilatçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örgütçü
- Tavik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tehir
- Keser kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kerki
- Büküm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kat, Kıvrım
- Sırça kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cam
- Aksi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ters, Zıt, Menfi, İnatçı, Hırçın, Huysuz, Karşıt, Titiz, Geçimsiz, Kötü, Münasebetsiz, Olumsuz, Suratsız
- Bırakmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yılmak, Artırmak, Boşamak, Bozmak, Dökmek, Geçmek, Koymak, Saklamak, Salmak, Terk Etmek, Unutmak
- Cevher kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Töz, Yetenek, Öz, Asıl, Cevahir, Maya, Mücevher
- Sığırcık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekirgekuşu
- Asıllar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Usul
- Yayımlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkmak
- Bildirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haber Vermek, Anlatma, İfade, Bilgi Vermek, Anlatmak, İfade Etmek, Aktarmak, Beyan Etmek, Getirmek, Lütfetmek, Vermek, Yayımlamak
- Oğur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fırsat
- Tenasüp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Orantı, Oran, Çekim
- Peçelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gizlemek
- Balta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nacak
- Ummak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beklemek, Demek, Sanmak, Ümit Etmek, Düşünmek, Tahmin Etmek, İhtimal Vermek
- Sanatkârca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sanatkârane
- Dadı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Daye
- Endikatör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösterge
- Afallamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şaşırmak, Garipsemek
- Kanaat Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetinmek
- Tepe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Höyük, Yığın
- Ekran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görüntülük
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü