Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
İrsi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalıtımsal
- Şimdi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı O An, Az Sonra, Yakında, Hazır, Az Önce, Biraz Önce, Demin, Halen
- Hamı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Topyekûn, Tüm
- Bütün Bütüne kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tamamıyla
- Gezim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzun Yolculuk, Seyahat
- Düşünceler kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Efkâr
- Hulasa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özet, Kısaca, Kısacası, Fezleke, Sözün Kısası
- Tenezzül Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Layık Bilmek, Layık Görmek
- İvaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşılık, Ödün, Taviz
- Pinpon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaşlı
- Aydınlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vuzuh, Sarahat, Işık, Aydın, Berrak, Fer, Nur, Saf, Temiz, Vazıh, Ziya, Ziyalı, Gündüz
- Aklanma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beraat
- Kumbaşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kumsal
- Zerrin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarı, Altın, Sarı, Fulya
- Doğrudan Doğruya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilavasıta
- Mutemet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnal
- Mensup kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üye
- Rezerv kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaynak, İhtiyat, Yedek, Saklanmış, Biriktirilmiş, Henüz İşletilmemiş
- Yayan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yürüyerek, Ayakla, Bilgisiz, Naşir, Piyade, Yaya
- Yazı Yaban kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kır, Ova
- Marazlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hasta
- Muhtel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozuk
- Susturmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bastırmak, Gidermek, İlzam Etmek
- Zanneylemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sanmak
- Handan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Neşeli, Şen
- Kapatılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesilmek
- Kinci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kindar
- Hırtlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ahmaklık
- Müessis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurucu
- Huysuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aksi, Çakal, Geçimsiz, Suratsız, Şirret, Ters, Yaman, Yolagitmez
- Alışveriş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlişki, İş, Muamele, Münasebet, Pazar
- Vuruş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Darbe, Tempo
- Çor kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hastalık, Dert; Sığır Vebası
- Itır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esans, Koku, Güzel Koku, Bur
- İlişkilendirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vurmak
- Serbaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korkusuz
- Özellikle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alelhusus, Bilhassa, Hele, Hususen, Hususile, Mahsus
- Tümdengelim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Talil
- Baş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kafa, Ser, Başlangıç, Çıban, Esas, Kelle, Saksı, Temel
- Madara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kötü
- Tuşe Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değmek, Dokunmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü