Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Zanneylemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sanmak
- Reddeylemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Reddetmek
- Salınım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Raks
- His kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duygu, Duyu, Kalp, Sezgi, Sezme
- Geri Vermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaytarmak, İade Etmek
- Tamuğ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cehennem
- Tafsil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açıklama, Ayrıntılama
- Sağman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağılan, Sağımlı, Sütlü
- Yekdil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mutabık
- Tahterevalli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yellencek
- Tümlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tamamlamak
- Kargımak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlenmek, Lanet Etmek, Lanetlemek
- İdare Eden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hakim
- Anlamdaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eş Anlamlı, Müteradif, Sinonim
- Mahzur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakınca, Engel, Çekince, Sonuç Kötülüğü
- Şahit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tanık
- Havza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölge, Mıntıka, Tekne
- Nemlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaşarmak
- Kambur Zambur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kambur
- Teveccüh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güler Yüz, Yakınlık Gösterme, Çevrilme, Yönelme, Sevgi, İlgi
- Özveri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fedakârlık
- Sabitlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tespit Etmek
- Yasa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kanun
- Baştan Sona kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Daima, Tamamen, Tamamıyla
- Yazıhane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büro, Ofis
- Menteşe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Reze
- Gözenek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pencere, Mesame, Ajur
- Füsunkâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyüleyici
- Göndermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atmak, Çıkarmak, Sevk Etmek, Sunmak, Ulaşmak, Uzatmak, Yollamak
- Bölüştürme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taksim
- Stand-By kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yedek, Destek, Bekleme
- Civar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yöre, Havali, Mahal, Etraf, Ön, Yakın Yer
- İzoterm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşısı Eğrisi, Eş Sıcak
- Sarkınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sataşmak
- Nallatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takavlatmak
- Klişeleşme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kipleşme
- Çayhane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çayevi
- Müteessir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Etkilenmiş, Üzülmüş, Üzüntülü, Etkilenen, Yerinmiş, Acımış
- Hırslandırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kızdırmak
- Utanç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hicap, Hacalet, Haya
- Antidot kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Panzehir
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü