Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Örgütlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teşkilatlanmak
- Rikkatli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnce, Kibar, Nazik
- Çarpışma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cenk, Müsademe, Tokuşma
- İçmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekmek, Emmek, Kullanmak
- Rüsva kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rezil
- Mahrukat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakıt
- Umman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Talay, Okyanus
- Haşinlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sertlik
- Akdem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önce
- Kırık Dökük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çürük, Değersiz, Eski
- Kohumbazlık Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kayırmak
- Mutabakat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muvafıklık, Uygunluk, Uyum, Yekdillik, Özdeşlik, Anlaşma, Uyuşma
- April kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nisan
- Nitrik Asit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kezzap
- Vade kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mühlet, Süre, Mehil, Erim
- Araklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşırmak, Çalmak
- Gübür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çöp, Süprüntü
- Bedbaht Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üzmek
- Simge kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayrak, Remiz, Rumuz, Sembol, Timsal
- Erken kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çabuk, Er
- Ne kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hangi, Nasıl, Ne, Neden
- Seziş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Feraset
- Munsap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağız, Kavşak
- Değişici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değişken
- Kampanacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzenbaz, Hilekâr, Sahtekâr
- Çarpma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Darp, Zarp
- Hipotez kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Varsayım, Faraziye
- Yanlış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hata, Sehiv, Yanılgı, Hatalı, Aykırı Olan
- Tabiaten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaradılıştan
- Kaldığında kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kala
- Cadaloz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Huysuz, Çeneli, Şirret, İfrite
- Kılavuz Gemisi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kılavuz
- Gözgü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayna
- Karayazı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kötü Talih, Kara Baht
- Pazıbent kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kolçak
- Kıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Az
- Adaletli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adil
- Anlaşmazlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtilaf, Aykırılık, Geçimsizlik, Birleşmezlik, Uyuşmazlık
- Lojik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mantık, Mantıklı
- Ajanda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Günce, Andaç
- Acele Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çabuk Davranmak, Sabırsızlık Göstermek, Telaş Etmek, Sabırsızlanmak, İvmek, Aşıkmak, Telesmek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü