Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Rikkatli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnce, Kibar, Nazik
- Full kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tüm, Tam
- Meydanlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açıklık
- Bir Araba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fazla
- Elyaf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lifler, Teller
- Sermuharrir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başyazar
- Münezzeh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arı, Temiz, Uzak
- Etraf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Civar, Çevre, Muhit, Ortalık, Yöre, Yanlar, Taraflar, Dolay, Yakınlar
- Fevri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşkın, Hırslı, Tepinçli
- Mütebessim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güleç, Gülümseyen
- Nagehan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ansızın, Birdenbire
- Güçlükle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dar, Zor
- Ürümek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Havlamak
- Kaburgasız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dalkavuk, Yılışık
- Sipariş Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ismarlamak
- Bilgilenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğrenmek
- Hafriyat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kazı
- Kritik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eleştiri, Nazik, Tehlikeli, Endişeli, Ciddi, Korkulu
- Derman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güç, Takat, Mecal; İlaç; Çıkar Yol, Çare
- Melik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hakan, Hükümdar, Padişah, Kral
- Çift kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İkili, Çifte, Eş, Koşa
- Âdet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelenek, Töre, Görenek, Alışkı
- Etkin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aktif, Hareketli, Faal, İşleyen, Çalışan, Fail
- Geçmelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müruriye
- Gaye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Amaç, Erek, Hedef, Maksat, Meram, Murat, Uğur, Yol, Ergi
- Eskort kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koruma, Muhafız Takımı
- Teşkil Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örgütlemek
- Aydınlatma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tavzih
- Yüce kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ulu, Büyük, Ulvi, Yüksek
- Boş Söylemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zırva
- İare kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğreti, Ödünç
- Afişe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bildiri
- Çürüme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tefessüh
- Tırnaklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tırmalamak
- İstinatgâh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanak
- Layık Bilmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tenezzül Etmek
- Berbat Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozulmak, Kirlenmek
- Tereddüt Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duraklamak
- Posa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Artık, Tortu, Çökelti
- Arkeolog kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kazı Bilimci
- Ulu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koca, Yüce
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü