Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Çuğul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Jurnal, Muhbir
- Aşiret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oymak, Uruk, Boy, El, Tayfa
- Taharrüş Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İrkilmek
- Ati kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstikbal, Gelecek
- Harıl Harıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bol Bol
- Dolaylı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilvasıta
- Sinirlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hazmetmek
- Resepsiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabul; Resmi Şölen
- Gün Ortası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğle
- Damızlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maya
- Kifayetsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetersiz
- Ziraatçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tarımcı
- Kitap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eser, Yapıt
- Yıkmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozmak, Tahrip Etmek, Yük İndirmek, Suçlamak
- Kıpırdamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kımıldamak
- Müzeyyen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süslenmiş
- Atmosfer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buğuyuvar, Gazyuvarı, Havayuvarı, Hava
- Ferman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buyruk, Emir, Padişah Buyrultusu, Yarlık
- Zül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alçaklık, Düşkünlük, Eclaflık, Rezillik
- Kıymet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değer, Kadir, Not, Paha
- An kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lahza, Kıpı, Zihin, Dakika, Fırsat, Enstantane
- Çöplük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mezbele
- Hissiyat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duygular
- Ayakçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çelci, Gezici Satıcı, Çerçi, Hizmetçi
- Bent kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Set, Bağla, Germeç, Büğet, Bağ, Baraj, Eklem
- Çözülen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Münhal
- Felçli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnmeli
- Çarkıfelek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kader, Talih
- Dün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dünen, Geçmiş
- Pespaye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alçak, Aşağılık, Bayağı, Soysuz
- Asa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değnek, Baston, Sopa
- Yabansımak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tuhaf Bulmak
- Berat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belge, Patent, Nişancı
- Zor kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güç, Güçlükle, Sıkıntı, Güçlük, Rahatsızlık, Yüküm, Mecburiyet, Baskı, Çetin, Kıyın, Cebir, Emekli, Kuvvet, Müşkül, Sıkıntı, Yaş, Zorla
- Takas Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değiştirmek
- Rükû kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öne Doğru Eğilme, Namazda Elleri Dize Dayayıp Eğilme
- Müjdelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muştuluk
- Alıkoymak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bekletmek, Engellemek, Ayırıp Saklamak, Hapsetmek, Saklamak, Tutmak, Yubatmak
- Tırtıkçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yankesici
- Ayrımlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değişik, Farklı
- Yalan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Palavra, Uydurma, Dolma, Mantar
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü