Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Çokluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cem, Çoğul, Çoğunluk, Deniz, Ekseriyet, Galebe, Kesafet, Yağmur, Çok Kez, Çoğun, Ekseriya
- Heves kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arzu, Eğilim, İstek, Keyif, Merak, Şevk
- Peklik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Direnç, Kabız, İnkıbaz
- Fiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mim, Çengel, Makbuz
- Nevroloji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sinirbilim
- Protez kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takma
- Emin Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güvenmek, İnanmak
- Eskiden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evvelce, Evveller, Geçmişte
- Üğrüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mutasyon
- Barınak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ev, Yurt, Barı, Melce
- Rastlantı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tesadüf, Karşılaşma
- Nisbet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oran
- İntibah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyanış
- Cidar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duvar, Köstek, Zar, Çeper
- Kalıplı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzgün
- Tasvir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Betimleme, Betim, Resim
- Yükseltme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Terfi
- Turkuaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Firuze
- Anlaşılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yansımak
- Yeme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yiyecek
- Sava kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haber, Muştu
- Mahsullü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Velut
- Fahiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşırı, Çok Fazla, Taşırı
- Yaygara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağırtı, Çığırtı, Ses, Şikayet
- Nakkal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çenebaz
- Çalımlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösterişli, Tafralı, Havalı, Kibirli
- Sarman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İri, Büyük, Sarı Tüylü Kedi, Azman
- Endogami kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçevlilik
- Kımıldamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Debelenmek, Deprenmek, Kımıldanmak, Kıpırdamak, Oynamak, Sallanmak
- Becermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozmak, Uydurmak
- Mukavim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanıklı, Güçlü
- Müzmin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süreğen, Kronik
- İltica Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sığınmak
- Saklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muhafaza Etmek, Örtbas Etmek, Gizlemek, Saklı Tutmak, Alıkoymak, Ayırmak, Bırakmak, Esirgemek, Gizletmek, Kaldırmak, Korumak, Örtmek, Tutmak
- Haricî İşler kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dış İşleri, Hariciye
- Yenilenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Canlanmak
- Budamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kısaltmak, Kesmek, Azaltmak
- Uyutmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aldatmak
- Evla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeğ, Daha İyi
- Meziyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nitelik, Üstünlük, Özellik, Artam
- Abır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Giyim, Haya, Haysiyet, Hürmet, Kadir Kıymet, Kıyafet, Şeref, Üst Baş
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü