Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Nakkal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çenebaz
- Tedbir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önlem, Evirgenlik
- Kişiselleştirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlamak
- Çekimser kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bitaraf, Müstenkif
- İma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üstü Kapalı, Anlamlı, Belirsiz, İham, İşare, Kinaye, İşaretleme, İhsas, İmleme, Anlaştırma, Dolaylı Olarak Anlatma
- Doğrulamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Onaylamak, Teyit Etmek, Tasdik Etmek, Ayarlamak, Desteklemek
- Lekesiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temiz
- Duraksız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Direkt, Oynak
- Belirsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meçhul, Müphem, Uçuk
- Muhtar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özerk, Erkin
- Vıcırdamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hareket Etmek
- Strüktürel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapısal
- Esas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ana, Anayasa, Asıl, Baş, Başlıca, Gerekçe, Gövde, Hakikat, İlke, Kök, Mahiyet, Omurga, Temel, Üs, Ana Öge, Asal
- Tebdilihava kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hava Değişimi
- Muta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Veri
- Rol kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görev, İş Payı, Düzmece Davranış, Gösteriş
- İcraiye Komitesi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belediye
- Ürküntü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korkma, Korku, Vahşet
- Apışık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şaşkın, Yorgun
- Yıpramak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İncelmek
- Ansız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ansızın
- Çulpan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çoban Yıldızı, Zühre, Venüs
- Çeper kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çit, Zar, Cidar
- Parmaklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dürtmek
- İkame kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doldurma, İvaz Etme, Yerine Koyma, Yerine Kullanma, Dikme
- Rejisör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yönetmen
- Zirzibil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çöp, Süprüntü
- Kandal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pranga
- Ulaştırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Münakalat
- Gelin Abla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yenge
- Tutukevi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tevkifhane, Dam, Tomruk, Hapishane, Cezaevi, Mapushane
- Esirgemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korumak, Bağışlamak, Himaye Etmek, Sakınmak, Saklamak, Diriğ Etmek
- Namına kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yerine
- Musahhih kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzeltici, Düzeltmen
- İdare Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevirmek, Kurtarmak, Örtbas Etmek, Yetişmek, Yetmek, Yönetmek
- İspati kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sinek
- Denet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kontrol, Teftiş
- Nisa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kadın
- Solist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Solo Okuyan, Solocu
- Haksızlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ülevsizlik, Mağduriyet
- İnput kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Girdi
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü