Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Çağa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bebek, Çocuk
- Çimil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anofel
- Paleograf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eskiyazıbilimci
- Ütopik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşülküsel
- Akçıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beyazımtırak, Solmuş, Aklaşmış
- Tapan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürgü
- Tavşan Anahtarı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maymuncuk
- Barikat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Engel
- Yığışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birikmek, Üşüşmek
- Teessüf Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acımak, Kınamak
- İmtina Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekinmek, Kaçınmak
- Süreğen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müzmin
- Zıpçıktı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gafleten, Gözlenilmeden, Türedi
- Vasıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Varan, Ulaşan, Birleşen
- Boylamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Batmak, Çıkmak, Düşmek, Yükselmek
- Solist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Solo Okuyan, Solocu
- Önermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teklif Etmek
- Bildirim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tebliğ, İhbarname, Tebligat
- Elüstü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yarım Yamalak
- Plajirizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşırmacılık
- Merih kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakıt, Mars
- Dörtkenar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dörtgen
- Kalem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çeşit, Tür, Yazar
- Kavuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Serpuş; Sidik Torbası, Mesane
- Aksi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ters, Zıt, Menfi, İnatçı, Hırçın, Huysuz, Karşıt, Titiz, Geçimsiz, Kötü, Münasebetsiz, Olumsuz, Suratsız
- Sulta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetke, Otorite
- Durgunluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nekahet, Sükûn, Sükûnet
- Muhteva kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İç, İçerik, Mazmun, Kapsam, Öz
- Mübayenet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyuşmazlık
- Bijuteri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takı
- Ağır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kiloca Fazla, Değerli, Güç, Yüklü, Yavaş, Yoğun, Ağırbaşlı, Alçak, Ciddi, Çetin, Dokunaklı, Gösterişli, Güç, Kırıcı, Korkulu, Oturaklı, Tehlikeli, Vahim, Veznin
- Ruşen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parlak
- Kesmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayırmak, Azaltmak, Biçmek, Bölmek, Dayandırmak, Doğramak, Durdurmak, Gidermek, Kararlaştırmak, Kırpmak, Kötülemek, Parçalamak, Susmak, Yontmak
- Işıksız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karanlık
- Solungaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Galsame
- Ehliyetsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetersiz
- Şartsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koşulsuz
- Gebe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boğaz, Hamile, İki Canlı, Yüklü, Aylı
- Cinlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öfkelenmek
- Masif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Som, Çıta
- Vurmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dövmek, Saplamak, Çarpmak, Aksetmek, Basmak, Çakmak, Çalmak, Çekmek, Çıkmak, Dayamak, Desteklemek, Dokunmak, Düşmek, Girmek, Güllelemek, İnmek, Koymak, Kurşunlamak, Öldürmek, Soymak, Takmak, Uygulamak, Yansımak, Yaralamak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü