Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Çıkarmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dışarı Atmak, Sökmek, Koparmak, Neşretmek, Anlamak, Atmak, Boşaltmak, Bulmak, Elde Etmek, Gidermek, Giysi, Göndermek, Göstermek, Hatırlamak, Kazımak, Sağlamak, Sezmek, Soymak, Söylemek, Sunmak, Yapmak, Yayımlamak, Yollamak
- Bukle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büklüm, Kıvrım
- Zahmetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Emekli, Güç
- Ucube kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acayip, Hilkat, Hilkat Garibesi
- Boyalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boyanmış, Süslü
- Platonik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Platoncu, Düşsevisel, Eflatuni
- Boysuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tıknaz, Bodur, Bacaksız, Bastıbacak
- Planet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gezegen
- Vaki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olan, Olmuş, Koruyucu
- Katı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koyu, Merhametsiz, Misli, Muhkem, Pek, Sert, Sıkı, Acımasız, Berk, Tıkız, Zalim, Yeğin, Şiddetli, Sulp, Taşlık
- Şayi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaygın
- Narin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnce, Nazik, Yepelek
- İnsiyak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçgüdü
- Tahdit Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kısıtlamak, Sınırlamak
- Köşker kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yemenici, Ayakkabı Tamircisi
- Şita kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kış
- Yolak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Patika
- Müstahak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaraşır, Layık, Hak Etmiş
- Eğrim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğri, Su Çevrintisi, Girdap
- Seğmen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Genç Yiğit
- Boş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abes, Açık, Anlamsız, Bilgisiz, Havai, Münhal, Yararsız, Gereksiz
- Mebzul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bol, Çok
- Çıpa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Demir
- Efsuncu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üfürükçü
- Programlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurmak
- Kendir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kenevir
- Eklemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlave Etmek, Tamamlamak, Çoğaltmak, Artırmak, Beslemek, Koşmak, Koymak, Ulamak
- İnzibati kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İdari
- Yutmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aldanmak, Almak, İnanmak, Kanmak, Katlanmak
- Davetçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çağrıcı
- Petrol kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeryağı, Gaz Yağı
- Sarman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İri, Büyük, Sarı Tüylü Kedi, Azman
- Pek Çok kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gayet, Çok Fazla
- Mebus kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Milletvekili, Saylav
- Medeniyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kültür, Uygarlık
- Sugötürmez kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesin
- Takdimcilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sunuculuk
- Pile kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıvrım
- Serpilmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyümek, Gelişmek
- Nazenin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Narin, İnce
- Çarkıfelek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kader, Talih
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü