Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Nazenin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Narin, İnce
- Cam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçki, Kadeh, Pencere, Şişe, Sırça
- Kolon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sütun
- Tasınlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahmin Etmek
- Değen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapışık
- Mülayim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uysal, Yumuşak, Huylu, Yumuşak, Ilımlı, Uygun
- Mevt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölüm
- Aktifleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Etkinleşmek
- İnhitat Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çökmek, Gerilemek
- Dertop kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bir Araya Getirilerek, Büzülerek
- Mitos kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söylence, Mit
- Yoksuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yoksul
- Eşlek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ekvator
- Abide kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anıt, Eser, Estelik, Kaynak, Yadigâr
- Muattal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boş
- Poşu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolama, Başörtüsü
- Tıpçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağlıkbilimci
- Kamer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ay
- Kreş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yuva, Çocuk Yuvası
- Endüksiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tümevarım
- Kamp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oba
- Yabancı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı El, Bigâne, Ecnebi, Garip, Haricî, Özge, Yad
- Spekülasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vurgun, Düzen; Kurgu, Saptırma
- Likidasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tasfiye
- Bedahet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bellilik, Apaçıklık, Bayıklık, Birdenbirelik
- Vebal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Günah
- Seng kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taş
- Kokart kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirtke
- Mizahi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güldürücü, Gülmeli, Mazhakeli
- Sıkışık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yoğun
- Sur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Engel, Duvar, Hasar, Talih, Uğur, Şans, Kale Duvarı
- Körlük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Frengi
- Sukut Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşmek
- Donanmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mücehhez
- Verimli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cömert, Dişi, Mahsuldar, Mübarek, Zengin, Bitek, Randımanlı, Mümbit, Müsmir, Verimkâr, Semereli, Çok Yazan, Velut
- Yağlı İp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Darağacı
- Fıkra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Latife, Nükteli Hikayecik, Anekdot
- Cep Faresi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yankesici
- Çevirgeç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anahtar
- Böhtan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tezvirat
- Zanaatkâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sanatkâr
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü