Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Takdimcilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sunuculuk
- Müntehip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seçmen
- Yer Yuvarı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dünya, Yerküre
- Karamal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyükbaş (Hayvan)
- Oba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çadır, El, Ova, Yazı
- Yârenlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arkadaşlık, Muhabbet, Sohbet, Söyleşi, Dostluk, Şakalaşma, Şaka
- Çörkü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sayı Boncuğu, Abaküs
- Algın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cılız, Vurgun, Zayıf
- Asıntı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tehir
- Üleştirme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tevzi
- Evcil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ehlî, Ehlileşmiş Hayvan, Yerli
- Görüş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fikir, Yargı
- Merhabalaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Selamlaşmak
- Çatı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bina, Dam, Kurgu
- Sakinleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinmek, Durulmak, Rahatlamak, Yatışmak
- Niçenci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaçıncı
- Revak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üstü Örtülü; Kemer Iltı, Sundurma, Saçak Altı
- Palan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Semer
- Cesaretlendirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüreklendirmek
- Fehmetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlamak, Kavramak
- Yön kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cihet, Cephe, Husus, İstikamet, Semt, Taraf, Veçhe, Yan
- Tepinmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Debelenmek
- Gün Batımı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gurup
- Bireşim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sentez
- Asaletli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soylu
- İntaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bitirme
- İade kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geri Verme, Geri Çevirme, Reddetme, Mukabele Etme
- Defansif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savunmalı
- Eğreti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozuk, Geçici, Muvakkat, Muvakkati, Öteri, Takma, Üstünkörü, Yararsız, Uyumsuz, Yakışmamış
- Mukabil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşı, Rağmen, Karşılık
- Terör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tedhiş, Yıldırma, Yılgı, Korkutma, Yıldın, Tedhiş
- Yıkmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozmak, Tahrip Etmek, Yük İndirmek, Suçlamak
- Tatbikat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygulama, Deneştirme
- Meşguliyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uğraş
- Ultraviyole kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Morötesi
- Havale Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Devretmek, Göndermek, Ismarlamak, Yollamak
- Medarımaişet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İş
- Şatır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Neşeli, Şen
- Alicengiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurnaz, Düzenci, Hileci, Üçkağıtçı Kişi
- Furya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yoğunluk
- Afyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tiryak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü