Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Medeniyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kültür, Uygarlık
- Sersemlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sangılık
- Sınırlanmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlı, Kısıtlı, Mahdut, Münhasır
- Bermutat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alışılagelen Biçimde, Her Zaman Olduğu Gibi
- Cüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parça
- Eğlenceli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Matrak, Şen
- Derkenar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kenar Yazısı
- Sömestri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yarıyıl, Dönem
- Seyirtmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koşmak
- Küllük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tabla
- Manastır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Keşiş Yurdu
- Masör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ovman
- Acer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeni, Taze
- Bezgi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bezek, Süs
- Potansiyel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gizil, Gizil Güç
- Kirmen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İğ
- Keçiboynuzu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Harup
- Atılganlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cesaret
- Kıyafet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Giyim, Giysi, Elbise, Kılık
- Uğraşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakmak, Didişmek, Savaşmak
- Beslemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doyurmak, Yetiştirmek, Bakmak, Desteklemek, Eklemek, Katmak
- Jülide kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karışık, Dağınık
- Gözsüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görme Engelli
- Eşgüdümlü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koordine
- Ceht kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çaba, Gayret, Çabalama
- Tütün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duman
- Maneviyat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özgüç, Moral
- Jips kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alçı, Alçıtaşı
- Şirpençe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karaçıban
- Musahhih kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzeltici, Düzeltmen
- Temaşa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oyun, Seyir, Temsil, Piyes, Bakma, İzleme, Seyretme
- Televizyoncu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzleçmen
- Kaşane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süslü Köşk, Saray
- Hafif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kolay, Hoppa, Az, Fazla Olmayan, Ferah, Rahat, Uçuk, Yavaş, Yumuşak, Yüngül, Yeğni
- Fars kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güldürü
- Müddetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süreli
- Durgun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durağan, Pasif, Sakin, Sessiz, Sütliman
- Pırtlak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Patlak
- İfrat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşırı
- Laflamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konuşmak, Sohbet Etmek
- Şeytanca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şeytani
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü