Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Tekel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnhisar, Müstemleke, Monopol
- Seviye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzen, Düzey
- İhraç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkarma, Dış satım, Gönderme
- Aydınlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şıkırdamak
- İrfan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgi, Kültür, Bilik, Anlama
- İnceltmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Törpülemek
- Koşullar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şerait
- Satvet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zorlu, Sindirici Güç
- Beytülmal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Devlet Hazinesi
- Elbet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elbette
- Duruluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açıklık
- Vezin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölçü, Tartı
- Sihirlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyülemek
- Ası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Afiş
- Dezavantaj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Engelleme, Zarar Verme Durumu
- Yarıçap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nısıf Kutur
- Anot kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pozitif Elektrot, Artı Uç
- Cüruf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dışık
- Pekişmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Artmak, Çoğalmak, Katılaşmak, Sertleşmek
- Helikopter kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buralak, Dikuçar
- Şaşaa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görkem, Gösteriş, Tantana, Parlaklık, Parıltı
- Bahsetme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temas
- Belli Belirsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hafif
- Mebde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baş, Başlangıç, İlke, Kaynak, Kök
- Sarsmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sallamak, Silkelemek, Silkmek
- Ortaderi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mezoderm
- Gözdağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tehdit, Korkutma, Yıldırmak
- Matis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esrik
- Fani kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölümlü, Geçici, Kalımsız
- Meşgul Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oyalamak
- Aşınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıpranmak, İncelmek, Eskimek, Yenmek
- Med kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzatma
- İstifa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekilim, İşinden Çekilme
- Car Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haykırmak
- Yığışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birikmek, Üşüşmek
- Duygusal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duygulu, Hissi, Birey, Romantik
- Tutmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağrımak, Alıkoymak, Avlamak, Bağlamak, Başlamak, Beğenmek, Benimsemek, Bürümek, Girişmek, İzlemek, Kalmak, Kaplamak, Kapmak, Kavramak, Kullanmak, Müdafaa Etmek, Saklamak, Sarmak, Saymak, Sunmak, Taraftar Olmak, Tutuklamak, Uğramak, Ulaşmak, Varmak, Yakalamak, Yapışmak, Yapmak, Yenmek, Yönelmek, Zapt Etmek
- Adres kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulunak, Unvan
- Ceberut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acımasız, Merhametsiz, Zorba
- Duru kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Berrak, Temiz
- Savan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örtü, Geçici, Devamsız, Muvakkat, Değersiz
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü