Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Savan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örtü, Geçici, Devamsız, Muvakkat, Değersiz
- Nick kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takma Ad
- Hizmet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görev, İhtimam, İş, Özen, Kulluk, Tapu, Yumuş, İşlev, Bakım
- Kürdan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diş Çöpü
- Müşerref kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şereflenmiş, Onurlanmış
- Muhakeme Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşünmek, Yargılamak
- Tayyarlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hazırlamak
- Mahrem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gizli, Sırdaş, İçre, İnal
- Oldubitti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Emrivaki, Olupbitti, Olut
- Aykırılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtilaf, Muhalefet
- Epiderm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üstderi
- Yenilenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Canlanmak
- Aciz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güçsüzlük, Beceriksizlik
- Toz Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaçmak, Uzaklaşmak
- Uyruklu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyruktan Olan
- Kriz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buhran, Bunalım
- Astronomi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gökbilim, Gök Bilimi
- Öndün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Avans
- Başta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlkin, Özellikle
- Berhudar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mutlu
- Bilmezlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cehalet
- Edim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Amel, Fiil, İvaz
- Gailesiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinç
- Tağyir Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozmak, Değiştirmek
- Köstek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bukağı, Cidar, Engel
- Gözlenilmeden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kazara, Zıpçıktı
- Surat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüz, Çehre, Sima, Somurtkanlık
- Lojman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konut, Devlet Evi
- Göymek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakmak
- Tek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bir, Biricik, Birlik, Hiç, Hiçbir, Salt, Sessiz, Tekil, Tenha, Uslu, Vahit, Yegâne, Yalnız, Yalnızca, Sadece
- Çıban kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Apse, Baş
- Eğreti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozuk, Geçici, Muvakkat, Muvakkati, Öteri, Takma, Üstünkörü, Yararsız, Uyumsuz, Yakışmamış
- Menent kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Benzer, Eş
- İmecilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmece
- Şirpençe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karaçıban
- Paylamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acılamak, Azarlamak, Darılmak, Tanlamak
- Mezeci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çerezci
- Dersiz Topsuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karmakarışık
- Karartı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Siyahlık
- Hasretlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayrılık
- Yazboz Tahtası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kara Tahta
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü