Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Sefirikebir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyükelçi
- Met kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabarma
- Acemce kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Farsça
- Soyağacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şecere
- Sınık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kırık, Bozuk, Çıkık; Dağınık, Perişan
- Teşekkül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oluşma, Oluşum, Kuruluş, Kurulma, Örgüt
- Gürlük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Feyz, Bereket
- Tanin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tınlama, Yankı, Çınlama
- Münakaşa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tartışma, Atışma, Çekişme, Aytışma
- Penguen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karabat
- Dilmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilimlemek, Yarmak
- Benlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kişilik, Şahsiyet, Kendilik, Gurur, Kibir
- Alkol kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İspirto
- Parçalanmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yırtık
- Zeng Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Telefon Etmek
- Kötülük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şer
- Süsmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tos Vurmak
- Muhafazakâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutucu
- Sükse kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başarı, Gösteriş, Çalım, Hodpesentlik
- Bozuntu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Döküntü
- Eğirmen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İğ
- Tabiaten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaradılıştan
- Çip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yonga
- Dönüştürmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevirmek
- Dokümanter kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belgesel
- Minnet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gönül Borcu, İç Yükümü
- Pürüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Engel, Kusur, Güçlük, Kabarcık, Çıkıntı, Gedik
- Ören kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Harabe, Virane, Harabelik, Kalıntı
- Kitlesel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kütlevi, Toplumsal
- Serdar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başkomutan, Başbuğ
- Rahat Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinlenmek
- Nü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıplak
- Cenk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çarpışma, Çekişme, Kavga, Savaş, Uğraş
- Gurbet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yurt Dışı, Yadel
- Pirina kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biriket
- Fahişehane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kerhane
- Tekellüf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösteriş
- Geriz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lağım
- Yasamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teşride Bulunmak
- Zor kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güç, Güçlükle, Sıkıntı, Güçlük, Rahatsızlık, Yüküm, Mecburiyet, Baskı, Çetin, Kıyın, Cebir, Emekli, Kuvvet, Müşkül, Sıkıntı, Yaş, Zorla
- Tanzim Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıralamak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü