Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Zeng Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Telefon Etmek
- Kefaret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diyet
- Moruk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaşlı, Baba, İhtiyar, Koca
- Esaret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutsaklık, Kölelik, Boyunduruk
- Kaytaban kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başıboş
- Maharet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetenek, Beceri, Beceriklilik, Ustalık, El Uzluğu, Uzluk
- Potin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fotin
- Tanık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şahit
- Beyan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söyleme, Bildirme
- Bildirişim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İletişim
- İşporta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sergi; Açıkta Yapılan Satış
- Saptırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Spekülasyon
- Wc kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tuvalet
- Konukluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Misafirhane
- Hall kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çözüm
- Sonbahar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güz, Payiz
- Elips kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kapalı Eğri, Katı Nakıs
- Projektör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Işıldak
- Gözetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korunmak, Bakmak, Beklemek, Himaye Etmek, Kayırmak, Kollamak, Korumak, Kovmak, Sakınmak, Özen Göstermek, Himaye Etmek, Müterakkip Olmak
- Belkili kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtimalî, Muhtemel
- Zeval kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabahat, Öğle, Sorumluluk, Suç, Bozulma, Yıkım, Son, Düşkünlük, Yok Olma, Yok Edilme
- Humma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıtma, Ateşli Hastalık, Ateş, Göyük
- Dere kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akın, Küçük Çay, Öz
- Müfredat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yönerge, Birimler, Ayrıntılar
- Belirme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tebarüz, Tezahür
- Tınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önemsemek, Takmak
- Öncel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Selef
- Bir Zaman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biraz, Eskiden, Vaktiyle
- Dayanak Noktası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanak
- Nektar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bal Özü
- Jüt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Telis
- Mizaçsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rahatsız
- Neşter kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bisturi
- Dillendirme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İntak
- Yazılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaydolmak, Geçmek, Girmek, Sevmek
- Talancı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çapulcu
- Çözülmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gevşemek, Erimek, Yumuşamak, Yenilmek, Dağılmak, Çökmek
- Ütmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yenmek (Oyunda)
- Kılıbık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Avratağız
- Orostopolluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dalavere, Dolap
- En Dairesi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Enlem
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü