Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Minnet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gönül Borcu, İç Yükümü
- Sahtekâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hileci, Düzmeci
- Yılankavi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolambaçlı
- Matbaa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basımevi
- Cevabi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yanıtsal
- Anlak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zeka, Akıl
- Reis Bey kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başkan
- Mezelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çerezlik
- Duruşma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahkeme, Murafaa
- Sepilemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygulamak
- Hain kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zararlı, Alçak, Hıyanet Eden, Kötücü
- Dışsal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haricî
- Binmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atlamak, Katılmak
- Sefaret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyükelçilik, Elçilik
- Pudra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kirşan
- Tarım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ekincilik, Kültür, Ziraat
- Birikim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deneyim
- Ham kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaba, Kabak, Olmamış, Tor
- Namzet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aday, Yavuklu
- Habitat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yurt
- Trikotaj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örgücülük
- Hayali kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşsel, Düşlemsel, Sanrısal, Muhayyel
- Atik Tetik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevik
- Galsame kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Solungaç
- Şerik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ortak
- Paytak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çarpık; Piyon
- Yırtılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atmak
- Bakmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aramak, Beslemek, Denemek, Görmek, Gözetmek, İlgilenmek, İncelemek, Karışmak, Korumak, Seyretmek, Uğraşmak
- Çırtma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fiske
- Akil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akıllı
- Karine kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belgi, Belirti, İpucu
- Toplam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yekûn, Yekün, Mecmu
- Lüzumsuzluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gereksizlik
- Çecik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çivi, Halka
- Muvafakat Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Onaylamak
- Kumanda Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yönetmek
- Çalçene kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geveze, Durup Dinlemeden Konuşan, Çenesi Düşük
- İptidai kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlkel, İlkokul
- Espressivo kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duygulu, İçten
- Rakkas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köçek, Sarkaç
- Dağıtıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müvezzi; Distribütör
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü