Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Sanki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güya, Sözde
- Karakavza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaban Havucu
- Averaj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sayı Farkı, Ortalama
- Gestalt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biçim, Boy, Durum, Yapı
- Ön Deyi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kehanet, Ön Söz
- Jeoloji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yer Bilimi
- Düşünce kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akıl, Endişe, Fikir, Kanaat, Kanı, Kaygı, Mülahaza, Mütalaa, Nabız, Niyet, Rey, Sıkıntı, Tasa, Tasarı, Tasavvur, Karar
- Ömür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hayat, Varlık, Yaşam
- İştigal Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlgilenmek, Uğraşmak
- Hinoğlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurnaz
- İmtina kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekince, Sakınca, Kaçınma, Feragat, Çekinme
- Bina Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayamak, Kurmak, Yapmak
- Domur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabarcık, Tomurcuk
- Haça kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çatal
- Kakırdık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıkırdak
- Ziyaret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görüşme, Yatır, Türbe, Görme, Göret, Görüş
- Çiğ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pişmemiş, Kaba, Yersiz, Toy, Jale
- Sorguç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tuğ; Tepelik
- Debboy kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Depo
- Gövermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Morarmak, Yeşermek
- Koşu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koşun
- Yelken kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yelkenli
- Mezar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çukur, Kabir, Gömüt, Sin
- Kostak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabadayı, Kibar, Yakışıklı, Yiğit, Yürekli, Zarif, Çalımlı
- Mazhar Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arzuya Yetişmek, Ulaşmak
- Islah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzeltme, İyileştirme, Yeğleme
- Paçoz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fahişe
- Paralel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Enlem, Koşut, Muvazi
- Ahiret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öbür Dünya, Öteki Dünya
- Gündüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gün
- Duraksız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Direkt, Oynak
- Füsunkâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyüleyici
- Merhametli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vicdanlı, Acıyan, Müsamahakâr
- Müstehzi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alaycı, İstihzalı
- Halk Ozanı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Âşık
- Faikiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yükseklik
- Öğle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gün Ortası, Öğlen, Öğle Vakti, Günorta, Öğle Ezanı, Öğle Namazı
- Yaşlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtiyar, Karı, Koca, Pinpon, (Göz) Sulanmış
- Kaymak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnmek, Kurtulmak, Sürüşmek
- Ortalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevre, Etraf, Meydan, Piyasa
- Feshetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dağıtmak, Kapatmak, Kaldırmak, Bozmak, Lağvetmek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü