Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Cam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçki, Kadeh, Pencere, Şişe, Sırça
- Çağrılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Davetiye
- Ok kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dingil, Eksen
- Hançere kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gırtlak
- Yatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulunmak, Eğilmek, Uyumak, Çalışmamak, Bilerek Yenilmek, Şike Yapmak
- Namdar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ünlü
- Hayat Yoldaşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hanım, Karı, Zevç
- Gözlük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aynek
- Tembih Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söylemek, Uyarmak
- Hep kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cemi, Cümle, Daima, Hemişe, Hepsi, Kamu, Mecmu, Tamamıyla, Bütün, Tüm Olarak, Her Zaman
- Tapalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tıkaçlamak
- Kalbi Kırık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üzgün
- Kuvvetlice kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuvvetli
- Uyku kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düş, Gaflet
- Artı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pozitif, Toplama İşareti, Zait, Fazlalık
- Bilgisiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acemi, Boş, Cahil, Kabak, Nadan, Yavan, Yayan
- Çoğaltmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Artırmak, Beslemek
- Apaçık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belli, Görünür, Çıplak
- Uran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Endüstri, Sanayi, Sanat
- Mineraloji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bileşikbilim
- Göç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşınma, Nakil, Muhaceret, Hicret
- Tenezzül Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Layık Bilmek, Layık Görmek
- Yakınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağlamak, Koymak, Sızlamak, Sızlanmak, Şikayet Etmek
- Cila kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parlatıcı, Gösteriş
- Başkent kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başşehir, Payitaht
- Başıkabak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saçsız
- Kisve kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kılık
- Nefha kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esinti
- Verim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bereket, Semere, Mahsul, Randıman, Mahsuldarlık, Mahsul
- Pub kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçkilik
- Tumağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İngin, Nezle
- Bağlı Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzlemek
- Işıltı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parıltı
- Ten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cilt, Deri, Et, Vücut
- Sessizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sükûnet, Sükût
- Hürmetsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müptezel
- Ziynet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süs, Bezek
- Müzebzep kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karmakarışık
- Layık Bilmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tenezzül Etmek
- İadeli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İade
- Temel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ana, Anayasa, Asıl, Baş, Çizgi, Esas, Gerçek, Kök, Omurga, Özül, Taban, Üs, Zemin, Başlıca, Baz
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü