Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Mizahi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güldürücü, Gülmeli, Mazhakeli
- İmleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İma
- Sarı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Solgun, Soluk
- Can kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaşama, Ruh, Birey, Emanet, Gönül, Güç, Hayat, Kişi, Sevimli
- Rövanş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İkinci Oyun
- Haber kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Havadis, Bilgi, Salık, Söylenti, Sorak, Yenilik, Yüklem, Salkı, Uçar
- Host kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konukçu
- Eğilmiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meyyal
- Kontrat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlaşma, Mukavele, Sözleşme
- Bir Zamanlar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eskiden, Vaktiyle
- Hele kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alelhusus, Özellikle
- Yakışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşmek, Gitmek, Kaldırmak, Yaraşmak
- Kavzamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkı Tutmak, Kavramak, Korumak, Muhafaza Etmek, Tanzim Etmek
- Sahtecilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sahtekârlık
- Cızıktırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karalamak, Yazmak
- Vantilatör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Estireç, Yelletke, Fan, Fırıldaklı Yelpaze
- İsyan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kozgalan, Baş Kaldırma, Ayaklanma; Boyun Eğmeme, Uymama, İtaat Etmeme
- Denizanası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Medüz
- Temsilci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mümessil, Ajan, Nümayende, Oruntak
- Onaylamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beğenmek, Denetlemek, Paylaşmak, Tasdik Etmek
- Furya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yoğunluk
- Aşhane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kafeterya, Lokanta, Mutfak
- Sonbaharda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güzün
- İhmal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boşalma, Savsaklama, Dikkatsizlik, İtinasızlık, Lakayıtlık, Önem Vermeme
- Kolesterol kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ödyağı
- Lento kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boyunduruk
- Çingene Ahtapotu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ur
- Danaburnu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kök Kurdu; Aslanağzı Çiçeği
- İkrar Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabul Etmek, Söylemek
- Karahumma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tifo
- Mütetebbi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Araştırıcı
- Zorluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güçlük, Sıkıntı, Külfet, Müşkül, Zahmet, Zorunluluk, Istırar
- Peyvent kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşı
- Tapalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tıkaçlamak
- Ede kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağabey, Birader
- İlgilenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alakalanmak, Bakmak
- Hüzünlü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üzgün, Üzücü, Üzüntülü, Hazin
- Bahtsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Talihsiz, Bedbaht
- Utkan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muzaffer
- Gümbürdemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölmek
- Fan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pervane, Vantilatör, Yelletke
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü