Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Donanm ile ilgili kayıtlı bilgi bulunamadı!
- Afallamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şaşırmak, Garipsemek
- Neşvünema kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelişme
- Dermansızlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güçsüzlük, Zafiyet
- Mecburen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zorunlulukla
- Karye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köy
- Yatay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ufki
- Doğan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kızılkuş, Terlan
- Hulul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelme
- Yerdegezen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yılan
- Her Hâlde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diyesin, Sağlam
- Giç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Budala, Enayi
- Yeterli Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kifayet Etmek
- Eprimek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnhilal Etmek; Bozulmak; Yumuşamak; Erimek
- Panel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açıkoturum
- Köklenme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayar
- Sakınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korkmak, Çekinmek, Esirgemek, Gözetmek, İhtiyat Etmek, Korumak
- Oran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nicelik, Nispet, Orantı, Tahmin, Tartı, Tenasüp, Tasın
- Aksine kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tersine, Bilakis
- Özgülemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hasretmek, Vermek
- Babalanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öfkelenmek
- Dayanıklı Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanmak
- Umar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çare
- Harmanlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karıştırmak
- Haklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğru, Yerinde, Uygun, Ülevli
- Hareketsizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sükûnet
- Fıkıh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İslam Hukuku
- Stres kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerginlik
- Teşkil Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örgütlemek
- Büyüksemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzam Etmek
- Fiyort kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Körfez
- Zehirlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağılamak, Sokmak
- Issız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tenha, Yaban, Sahipsiz
- Cinsilatif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kadın
- Çağrıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mübaşir
- Esaret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutsaklık, Kölelik, Boyunduruk
- Kitabevi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kütüphane
- Çökel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tortu; Çökelti, Rüsup
- Recmetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşlamak
- Küsur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Püsür, Fazla, Kesirler
- Tecrübe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deneme, Deney, Deneyim, Sınama, Görgü
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü