Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Mütemadi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürekli
- Müstahdem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hademe
- Kör Körane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözü Kapalı
- Ordövr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çerez, Meze
- Bürgü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atkı, Çarşaf
- Nispetle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nispeten
- Marifet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maharet, Ustalık, Bilgi, Bilim, Hüner, Yetenek, Kabiliyet
- İfliç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Felç
- Yönetimsel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İdari
- Bahçıvan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağban
- Efkârıumumiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçtimai Fikir, Kamuoyu
- Şeffaflık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saydamlık
- Demirli Beton kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Betonarme
- Şapalaklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tokatlamak
- Meşakkat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güçlük, Sıkıntı, Zorluk
- Dokunca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zarar
- Araç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alet, Anahtar, Kayıt, Taşıt, Vasıta
- Zorlayış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cebir
- Aysfilt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bankiz, Deniz Buzulu, Buzla
- İrkinti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korku, Tiksinti
- Talip Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstemek
- Durmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşlemek, Hareketsiz Kalmak, Beklemek, Dayanmak, Dinmek, Eğlenmek, Kalmak, Kesilmek, Yaşamak, Yüzmek
- Ayak Tabanı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aya
- Kota kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sınırlama, Had, Norma
- Mecmu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bütün, Hep, Toplam
- Lise kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ortaöğretim, İdadi
- Şems kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güneş
- Sağlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sahip Olmak, Bulmak, Çıkarmak, Elde Etmek, Getirmek, Hazırlamak, Kurmak, Temin Etmek, Uydurmak
- Şart Şurt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kural
- Konkasör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşkıran
- Celil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ulu, Çok Büyük
- Rozet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nişan
- Nezaketsizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabalık
- Duymak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hissetmek, İşitmek, Sezmek, Taşımak, Tatmak, Yaşamak
- Kıran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Afet, Bayır, Çevre, Kenar, Kıyı, Tepe, Uç
- Erbap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Usta, Ehil, Yetkili
- Son kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akıbet, Geri, Hudut, Nihai, Nihayet, Olanca, Ölüm, Sınır, Uç, Bitim, Etene
- Bilhassa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özellikle, Hele, Her Şeyden Önce, Başta, Özellikle, En Çok, Mahsus, Alelhusus, Hususiyle
- Teşkilatçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örgütçü
- Eza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üzme, Sıkıntı Verme, Cefa, Baskı, Zulüm
- Pişmanlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nedamet, Yeringenlik, İldimlik
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü