Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Kran ile ilgili kayıtlı bilgi bulunamadı!
- Kepmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çökmek, Yıkılmak
- Mütemadi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürekli
- Bölük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölüm, Kısım, Hane, Hizip, Kısım
- Tercümanlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevirmenlik, Tilmenlik
- Şikâyetçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sızlanan, Yakınmacı
- Nesir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düz Yazı, Düzyazı
- Dayanışık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Topluluk
- Çelişmez Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutmak
- Sebzevatçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Manav
- Problem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mesele, Sıkıntı, Sorun, Çözgü
- Muhaccer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tırabzan
- Kroki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taslak
- Deli Dolu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aktif, Patavatsız
- İyonik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yükünsel
- Oynatım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vizyon
- Yükseklik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İrtifa, Yükselti
- Şüheda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şehitler
- Yeme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yiyecek
- Denetçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kontrol, Murakıp, Kontrolör, Müfettiş
- Halaskâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Velinimet
- Tesisat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Döşem
- Haddinden Fazla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşırı
- Yağışsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurak
- Tanışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tanış Olmak
- Refika kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zevce, Eş, Karı
- Küf Atmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küflenmek
- Niyaz Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakarmak
- Usûl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Metot, Tarz, Yol, Yöntem
- Derdest kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakalama
- Kinin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sulfata
- Şehadet Parmağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşaret Parmağı
- Yavru kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bala, Çocuk, Evlat, Döl, Küçük
- Muvazenesiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dengesiz
- Sislenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulanmak
- Yönetmen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müdür, Direktör, Rejisör
- Yağmacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çapulcu
- Kanık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tokgözlü, Kanaatkar
- Show kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösteri
- Tuturgu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durtut, Zapturapt
- Açı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yön, Görüş, Zaviye, Bucak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü