Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Durmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşlemek, Hareketsiz Kalmak, Beklemek, Dayanmak, Dinmek, Eğlenmek, Kalmak, Kesilmek, Yaşamak, Yüzmek
- Şakilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haydutluk
- Gür Gür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gürül Gürül
- Girinti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tırtıl
- İşgal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Engelleme, Oyalama; Tutma, Kaplama, Eli Altına Alma
- Ekecek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tohum
- Muşmula kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Döngel, Beşbıyık
- Kadife kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muhmel
- Bere kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ezik, Çürük, Sıyrık, Hafif Haraplık, Başlık
- Ayça kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hilal, Alem
- Vatoz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kedibalığı
- Seçenek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şık, Tutum, Yöntem, Opsiyon, Alternatif
- Ganimet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Talan
- İlkbahar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nevbahar, Köklem, Bahar, Yaz, İlkyaz
- Susmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sükût Etmek, Kesmek
- Zayıflık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıskalık, Cılızlık, Arıklık, Çelimsizlik, Enezlik, Yetersizlik, Zaaf, Zafiyet
- Ergene kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maden Yeri
- Hamaset kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yiğitlik, Kahramanlık, Cesaret
- Fındıkkıran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşveli, Şuh, Baştan Çıkarıcı Kadın
- Durmadan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürekli, Aralıksız
- Dayanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaslanmak, Abanmak, Çullanmak, Çekmek, Dinmek, Durmak, Gelmek, Gitmek, Götürmek, Güvenmek, Hazmetmek, Sabretmek, Ulaşmak, Varmak, Yetişmek, İstinat Etmek, İptina Etmek, Mukavemet Etmek, Tahammül Etmek
- Fren kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durduraç, Eğleç
- Cedelleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çabalamak, Tartışmak, Uğraşmak
- İhmalkâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dikkatsiz, İtinasız, Lakayıt, Savsak
- Bıdık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kısa, Tıknaz
- Giderek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gittikçe, Tedricen, Yavaş Yavaş
- Sıbyan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çocuk
- İhtiva kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçerme, Kavrama
- Ağ Tabaka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Retina
- Şerh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İrdeleme, İnceleme, Açma, Ayırma, Yorum, Açımlama, Yorumlama
- Zapt Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zorla Almak, Tutmak; Yazmak
- Umur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önem, Aldırış Etme, Önem Verme, İşler
- Direk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kazık, Sütun
- Ekstrem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşırı, Uç, En Uç, En Son; Aşırı, Müfrit
- Körfez kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fiyort
- Zırnık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Metelik, Sıçanotu, Arsenik
- Direktif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yönerge, Talimat
- Münkir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnkârcı, Yoksayımcı
- Dazlak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Daz, Kabak
- Üretmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oluşturmak, Yaratmak, Meydana Getirmek, Öndürmek, Çıkarmak, Yapmak
- Kimyager kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kimyacı, Nesnebilimci
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü