Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Son kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akıbet, Geri, Hudut, Nihai, Nihayet, Olanca, Ölüm, Sınır, Uç, Bitim, Etene
- Resim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fotoğraf, Bediz, Levha, Suret, Tasvir, Tören
- Müteşebbis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Girişimci, Teşebbüskâr, Girişken
- Bitik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolaşık, Fena, Kötü, Yapışık
- Söyleniş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Telaffuz
- Aşermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tiksinmek
- Utanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekinmek, Ekşimek, Haya Etmek, Korkmak, Sıkılmak, Şişmek
- Ödenek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşılık, Tahsisat, Ayrıltı
- Şiddetlendirme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pekiştirme
- Görme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müşahede
- Tüberküloz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Verem
- Fırlatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atmak, Savurmak
- Savsaklama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhmal
- Plaj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kumsal, Çimerlik, Kumluk
- Daima kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürekli, Devamlı, Her Zaman, Hemişe, Hep, Vızır Vızır, Her Vakit, Sürekli Olarak
- Salgın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşıcı, İstila, Müstevli
- Öze kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hassa, Özgü
- Sermaye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kapital, Konu, Servet, Varlık, Anamal, Başmal, Anapara
- Konvertibilite kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevrilgenlik
- Prens kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tigin
- Depreşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nüksetmek, Canlanmak, Kanamak, Tepmek, Uyanmak, Üstelemek
- Görüş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fikir, Yargı
- Eğreti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozuk, Geçici, Muvakkat, Muvakkati, Öteri, Takma, Üstünkörü, Yararsız, Uyumsuz, Yakışmamış
- Felaket kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıkım, Bela, Afet, Kaza, Ateş
- Tabur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Grup, Küme, Yığın
- Abstreleştirme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mücerretleştirme, Soyutlaştırma
- Bulunak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adres
- Reisicumhur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cumhurbaşkanı
- Nakşetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kazımak
- Açacak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açkı, Anahtar, Kalemtıraş
- Filan Falan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Falan Filan
- Berkitme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takviye
- O Zaman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı O Vakit, Onda
- Zebun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşkün, Güçsüz, Âciz, Zayıf, Argın
- Ondalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşar, Aşari
- Haşiv kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doldurma
- Kalıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Miras
- Anarşi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kargaşa; Başsızlık, Karışıklık, Düzensizlik
- Nasihat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğüt
- Meşgul Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oyalamak
- Yalandan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzmece, Üstünkörü, Sureta, Yalancıktan
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü