Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Maeri ile ilgili kayıtlı bilgi bulunamadı!
- Hikmet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgelik, Felsefe
- Davranış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eda, Fiil, Gidiş, Hâl, Hareket, İş, Muamele, Tavır, Teamül, Tutum
- Sarsılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deprenmek, Irgalanmak, İrkilmek
- Bozkır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çöl, Düz, Step
- Kucaklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuşatmak, Sarılmak, Sarmak
- İthal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alım
- Boyun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dal, Sorumluluk, Üzeri
- Üremek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Artmak, Çoğalmak, Türemek, Yetişmek
- Karıştırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Araştırmak, Deşelemek, Deşmek, Dokunmak, Harmanlamak, İncelemek, Karmak, Katmak, Kurcalamak, Oynamak
- Adres kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulunak, Unvan
- Prestij kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İtibar, Saygınlık
- Ferda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erte; Gelecek Zaman, Yarın
- Pısırık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutuk, Utangaç, Çekingen, Uyuşuk, Cesaretsiz, Beceriksiz
- Mapus kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cezaevi, Hapishane, Mahpus
- Mücehhez kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Donanımlı
- Eğreti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozuk, Geçici, Muvakkat, Muvakkati, Öteri, Takma, Üstünkörü, Yararsız, Uyumsuz, Yakışmamış
- Takipsizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzlemsizlik
- Bahri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denize Ait, Denizel, Denizsel
- Niza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekişme, Kavga, Bozuşma
- Turkuaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Firuze
- Uzmanlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtisas, Marifet
- İkinci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tali
- Tolga kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Miğfer
- Hazır Para kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nakit
- Çığlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Feryat, Figan, Acı, Bağırtı, Çığırtı, Vaveyla
- Gıybet Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yermek
- Evlenme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzdivaç
- Dağıtma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Neşir, Talan, Tevzi
- Gülümseme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tebessüm
- İstihlakçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tüketici
- Kahretmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ezmek, Çok Üzmek, İçlenmek
- Iraklaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzaklaşmak
- Vazgeçilmez kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elzem
- Sayrı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hasta
- Haşlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Paylamak, Azarlamak, Dalamak
- Dayanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaslanmak, Abanmak, Çullanmak, Çekmek, Dinmek, Durmak, Gelmek, Gitmek, Götürmek, Güvenmek, Hazmetmek, Sabretmek, Ulaşmak, Varmak, Yetişmek, İstinat Etmek, İptina Etmek, Mukavemet Etmek, Tahammül Etmek
- Ceren kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ceylan
- Tahmini kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaklaşık, Kararlama
- Papuççu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayakkabıcı
- Durgunluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nekahet, Sükûn, Sükûnet
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü