Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Sayr ile ilgili kayıtlı bilgi bulunamadı!
- Namına kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yerine
- Demokrasi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Halkçılık, El Erki, Demokratlık
- Kayın Peder kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaynata
- Örneksemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıyaslamak
- Dönmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geri Gelmek, Vazgeçmek, Caymak, Benzemek, Burulmak, Değişmek, Devretmek, Dönüşmek, Hatırlamak, Kayıtmak, Kesilmek, Sapmak, Yönelmek
- Mahv kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıkım, Yok Olma
- Dilmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilimlemek, Yarmak
- Elmastıraş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elmas
- Kamera kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sınalga, Alıcı, Kameraman, Almaç, Kameriye, Çardak
- Metruk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bırakılmış, Kullanılmayan
- Deşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Delmek, Karıştırmak, Kazmak, Kurcalamak, Oymak
- Babacan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cana Yakın, Olgun, Kalender, Meşrep, Mihriban, Sevimli
- İltihaplı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yangılı
- Harika kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olağanüstü, Mükemmel, Tam, Ülküsel, Tansık, Eksiksiz, Kusursuz
- İğfal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ele Salma, Yoldan Çıkartma, Aldatma, Ayartma, Kandırma, Baştan Çıkarma
- Nebati kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bitkisel
- Geçinememek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlaşamamak, Bağdaşamamak, Uyuşamamak
- İdame kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürdürme, Devam Ettirme
- Müptedi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acemi, Özne
- Öldürücü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıcı
- Umman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Talay, Okyanus
- Santimantal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duygusal, Duygulu, Hassas
- Acele Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çabuk Davranmak, Sabırsızlık Göstermek, Telaş Etmek, Sabırsızlanmak, İvmek, Aşıkmak, Telesmek
- Soğuklaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soğumak
- Jön kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Genç
- İstila kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bürünme, Basma, Kaplama, Salgın, Sarma, Ele Geçirme, Yayılma, Bürüme
- Fesleğen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Reyhan
- Yakalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaka
- Böcü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Böcek, Kurt
- Vazifesizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görevsizlik
- Alıştırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Egzersiz, Beden Eğitimi, İdman, Talim
- Meğerse kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meğer
- Muamma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirsizlik, Bilinmezlik, Bilmece
- Şiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabarık, Kozalak, Ur, Şişkin, Mil
- Sedef Hastalığı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sedef
- İsmet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Namus, Arılık, Dürüstlük, Temizlik
- Çehre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüz, Sima, Görünüş, Kimlik, Suret, Somurtkanlık
- Artırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abartmak, Bırakmak, Mübalağa Etmek
- Seza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaraşık, Değer
- Akıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akışkan, Sıvı, Akar, Kıvrak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü