Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Psrk ile ilgili kayıtlı bilgi bulunamadı!
- Yasak Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yasaklamak
- Verimli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cömert, Dişi, Mahsuldar, Mübarek, Zengin, Bitek, Randımanlı, Mümbit, Müsmir, Verimkâr, Semereli, Çok Yazan, Velut
- Zaruret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mecburiyet, Zorunluluk, Sıkıntı, İhtiyaç, İcap, Yoksulluk
- Evlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hanelik
- Devlet Evi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lojman
- Taşlama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hakaret, Hiciv
- Şartname kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koşul Belgesi
- Zampara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Avratbaz, Keskin, Kadıncıl, Keskin, Zendost, Hovarda, Çapkın
- Mucur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kömür Kırığı
- Korelâsyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlgileşim
- İrinlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İltihaplanmak
- Kocalmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kocamak, Yaşlanmak
- Sâika kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sebep, Yıldırım
- Düzüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dizi
- Çiftçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tarımcı, Ziraatçı, Rençper, Irgat, Gündelikçi, Eğner, Tarım İşçisi, Ekinci
- Tertiplemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzenlemek, Hazırlamak
- İsraf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savurganlık, Tutumsuzluk, Saçım, Saypama
- Hançerlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kamalamak
- Taharetsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cünüp
- Bakır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mes
- Dürme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lahana
- Yığınak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mecma, Tecemmu, Tahaşşüt
- Hoşlanmamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buruşmak, Yermek
- Tebelleş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Musallat
- Rençber kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çiftçi, Irgat, Gündelikçi, Eğner, Tarım İşçisi
- Zenginlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kudret, Varlık
- Hizip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölüntü, Deste, Grup, Kısım, Tayfa, Bölük, Klik
- İhtiyat Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakınmak
- Yer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahal, Mekân, Orun, Alan, Arazi, Arsa, Arz, Belde, Bucak, Durum, Dünya, Görev, İz, Konum, Makam, Mevki, Mevzi, Nokta, Önem, Taraf, Ülke, Vaziyet, Yan, Zemin
- Yapamamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalmak
- Muhabbet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevgi, Yarenlik, Söyleşi, Dostça Konuşma
- Zemheri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karakış
- Görülen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tanıdık
- Tavizci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ödüncü
- Tıraşçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asılsız, Yalan
- Artık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Daha Çok, Fazla, Kalan, Gayrı
- İtimatsızlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güvensizlik
- İnşa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapı Kurma, Yapı Yapma, Kurma; Düz Yazı, Nesir
- Yüksek Sosyete kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cemiyet
- Bunaltıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağır
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü