Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Tolga kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Miğfer
- Lünet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözlük
- İlaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çare, Merhem, Em, Deva, Derman, Ot, Önlem
- Zaman Aşımı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süre Aşımı, Müruru Zaman
- Vergici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahsildar
- Parapet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küpeşte
- İcar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kira
- Örgütleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teşkil
- Kriz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buhran, Bunalım
- Umar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çare
- İkrahlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tiksinti
- İhtiyaten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakınarak
- Melun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lanetlenmiş, Lanetli, Kargışlı, Kötü
- Antagonist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşman
- Hariç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dış, Dışarı, Müstesna, Dahil Değil
- Seyrek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aralıklı, Nadir, Nadiren, Ara Sıra, Kimi Zaman
- Basamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşama, Evre, Kerte, Derece, Ayak, Gömlek, Hane, Kademe, Merhale, Pilleken
- Melisa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kovan Otu, Oğul Otu
- Çevik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acar, Atak, Tetik
- Sıkı Fıkı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teklifsiz
- Sahur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Obaştanlık
- Düzeltmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Onarmak, Toplamak, Yapmak
- Nakliyat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşımacılık
- Kankurutan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adaniotu
- Kompüter kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgisayar
- Palyatif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Etkisiz, Geçici, Örel
- Zihinden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zihnen
- İçici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayyaş
- Siyahlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karalık
- Tutuklama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tevkif
- Barbar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlkel, Uygarlaşmamış, Kaba, Kırıcı, Acımasız
- Sistematik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dizgesel, Düzenlice
- Kocaman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyük, Hantal, İri, Koca
- Söyleniş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Telaffuz
- Yakacak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakıt, Mahrukat, Karaçıban, Odun, Kömür
- Öç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İntikam
- Arsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Utanmaz, Yılışık, Yüzsüz
- Kabahat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Suç, Kusur, Hata, Töhmet
- Kumpas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzen, Hile
- Arık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ark, Su Yolu, Temiz, Güçsüz, Enez, Cılız, Sıska, Zayıf, Kuru, Çorak
- Sosyalist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Toplumcu
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü