Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Hep kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cemi, Cümle, Daima, Hemişe, Hepsi, Kamu, Mecmu, Tamamıyla, Bütün, Tüm Olarak, Her Zaman
- Fakir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fukara, Kembağal, Kimsesiz, Yoksul, Zavallı, Güçsüz
- Ejder kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ejderha, Büyük Yılan
- Ön Deyi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kehanet, Ön Söz
- İmtihan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sınav, Sınama
- Verinmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teslim Olmak
- Ekonomist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İktisatçı
- Budun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Millet, Ulus, Kavim
- Bilen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alim
- Kör Sıçan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köstebek
- İncitmebeni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kanser
- Zihniyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlayış, Kafa, Düşünme Yolu, Düşünce Biçimi
- Kabullenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Benimsemek
- Oyun Ebesi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ebe
- Yoğunlaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaynamak
- Güçsüzlük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zafiyet
- Bezekler kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tezyinat
- Bitirilmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tamamlanmak
- Biçimsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kötü
- Alçak Gönüllülük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tevazu
- Çoktan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eskiden, Uzun Zamandır
- Korkmadan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pervasız
- Meknuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saklı
- İnceltmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Törpülemek
- Kavis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yay, Eğmeç
- Amale kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşçi
- Müsterih kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinç, Sakit, İçi Rahat, Erinçli
- Esbabımucibe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerekçe
- Carlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haykırmak
- Donatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azarlamak, Sövmek, Süslemek, Teçhiz Etmek
- Abıhayat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bengi Su, Dirim Suyu
- Sardalya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ateş Balığı
- Verdiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teamüli
- Görü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nezaret
- Güvenli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Emin, Emniyetli, Tehlikesiz
- Rüsum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vergiler
- Monotonluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tekdüzelik, Sıradanlık
- Lakırdı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söz, Laf, Konuşma, Boş Söz, Dedikodu
- Takaza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azarlama, Başa Kakma
- Klan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boy
- Taharetsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cünüp
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü