Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Cila kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parlatıcı, Gösteriş
- Aka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağa, Ağabey, Büyük
- Bahri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denize Ait, Denizel, Denizsel
- Müreccah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeğ
- Kahır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üzüntü, Sıkıntı, Dert, Yok Etme, Ezme, Perişan Etme, Mahvetme
- Ekvator kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hattı İstiva, Eşlek
- Poşet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Torba
- Bende kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kul, Köle
- Vermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayırmak, Bayılmak, Çevirmek, Dayamak, Görmek, Harcamak, Hasretmek, İletmek, Katmak, Lütfetmek, Ödemek, Satmak, Serpmek, Tespit Etmek, Uzatmak
- Tefrik Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayırmak
- Oturaklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağırbaşlı, Ağır, Gösterişli, Sabit, Sağlam, Veznin
- Parçalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölmek, Kesmek, Paralamak, Sındırmak
- Arasız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürekli
- Geri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aptal, Arka, Art, Geçmiş, Geri Kalmış, Mazi, Son, Sonuç, Alt Taraf, Mabait
- Geçimsizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hırgür, Hırıltı, Zıddiyet, Zırıltı
- Uzaklaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kırmak
- Püsür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalpazan, Tembel
- Eser kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İm, İşaret, İz, Kitap, Ürün, Yapıt, Yayın, Belgi, Belirti
- Sevişmezlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zıddiyet
- Karayazı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kötü Talih, Kara Baht
- Büyüyememek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küsmek
- Düzenci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çakal, Düzenbaz, Oyunbaz, Oyuncu, Hileci
- Onurlandırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şereflendirme
- İtimat Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güvenmek
- Çökek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çukur Yer; Bataklık, Sazlık
- Gulgule kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gürültü, Şamata
- Ulular kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kibar
- Kuvertür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örtü
- Fikirleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tasarlamak
- Başlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Girişmek, Harekete Geçmek, Muameleye Koymak, Almak, Atılmak, Doğmak, Gelmek, Girmek, Kalkmak, Koyulmak, Olmak, Oluşmak, Tutmak
- Civan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Körpe, Genç
- Süzgün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahmur, Güçsüz, Zayıf
- Cehennem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tamu, Tamag, Tamağ, Tamuk, Tamug
- Muayene kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kontrol, Yoklama, Araştırma
- Süyek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Safiha, Cebire
- Şarbon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karakabarcık
- İtlaf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öldürme, Yok Etme, Telef Etme
- Lime Lime kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cırık Cındır, Parça Parça
- Avlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hayat
- Havmana kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çayırlık
- Hayır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lütuf, İyilik, Fayda, Yarar, Sevap, İyi, Yardım; Yok, Öyle Değil, Olmaz
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü