Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Ok kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dingil, Eksen
- Esindirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlham Etmek
- Hariciye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dış İşleri, Haricî İşler, Dışsal, Dış Hastalıklar
- Aş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ekmek, Yemek
- Yeter Sayı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nisap
- Er Avrat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eş
- Ekoloji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevrebilim, Çevre Bilimi
- Işıklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aydın, Aydınlık, Mutlu, Ziyalı
- Sarkınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sataşmak
- Ebabil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dağ Kırlangıcı
- Vaziyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durum, Konum, Hâl, Tavır, Yer
- Birleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bütünleşmek, Uyuşmak, Kaynaşmak, Yaklaşmak, Kavuşmak
- Banlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Horoz Gibi Ötmek, Bağırmak, Haykırmak
- Mürebbilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğitmenlik, Dadılık
- Seyran Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gezinmek, Gezmek
- Dinme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sükûnet
- Ezber Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ezberlemek
- Maksimum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çat, Azami
- Kavat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pezevenk
- Atımcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hallaç
- Bitki Bilimi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Botanik
- Dökmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akıtmak, Açıklamak, Açığa Vurmak, Bırakmak, Boşaltmak, Düşürmek, Harcamak, İfşa Etmek, Kullanmak, Ödemek, Saçmak, Salmak, Sarf Etmek, Serpmek, Söylemek, Taşımak, Yakmak
- Asamble kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurul, Meclis
- Oğan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tanrı
- Rükû kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öne Doğru Eğilme, Namazda Elleri Dize Dayayıp Eğilme
- Timsal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Simge, Sembol
- Esirgeme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Himaye, Rahim
- Beraber kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birlikte, Bir arada, Denk, Eşit
- Fıskiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fevvare, Fışkırık
- Kibar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kostak, İnce, Nazik, Zarif, Değerli, Efendi, Seçkin, Soylu, Zengin, Şık, Köklü
- Dinelmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dikelmek
- Dikey kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dik, Şakuli, Vertikal, Amudi
- Çalışma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uğraşma, Mesai, Gayret, Emek, Faaliyet, Himmet, İş
- Kafa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baş, Bellek, Karın, Kelle, Saksı, Zekâ, Zihin, Zihniyet
- İleti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mesaj
- Haraza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gürültü, Kavga, Öfke, Sinir
- Çekinmeden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korkusuzca, Pervasız
- Germen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hisar
- Hızma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küpe
- İnsancıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cana Yakın, İnsanperver, Hümanist
- Kovmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkarmak, Uzaklaştırmak, Atmak, Defetmek, Gözetmek, Kovalamak, Savmak, Sepetlemek, Süpürmek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü