Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Acuze kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kocakarı
- Ümera kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Amirler, Buyurmanlar
- Zerrin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarı, Altın, Sarı, Fulya
- Cinayet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıya
- Ağ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı File, Örgü, Şebeke, Tor, Tuzak
- Tehir Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ertelemek
- Bürük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duvak
- Hazar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Barış
- Basamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşama, Evre, Kerte, Derece, Ayak, Gömlek, Hane, Kademe, Merhale, Pilleken
- Durumunda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yerinde
- Getiri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Faiz, Kazanç, Ürem, Yarar
- İktifa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kanaatlenme, Kifayetlenme, Yetinme, Kanma
- Çekememek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıskanmak, Katlanamamak
- Tavşan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuyan
- Leşker kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asker, Ordu
- Kafa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baş, Bellek, Karın, Kelle, Saksı, Zekâ, Zihin, Zihniyet
- Uçuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uçmuş, Solmuş, Hafif, Kabarcık, Soluk, Solgun
- Debdebe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görkem, Şatafat, Tumturak, Gösteriş, İhtişam
- Sıralamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saymak, Sıraya Koymak
- Yaradılıştan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğuştan, Taban, Tabiaten
- Lenf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akkan
- Yad El kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gurbet
- Şunca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çok, Epey
- Arter kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atardamar, Trafiği Çok Yoğun Olan Yol
- Anlaklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zeki
- Muhtelif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çeşitli, Türlü, Mütenevvi
- İğdiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aktalanmış
- Ören kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Harabe, Virane, Harabelik, Kalıntı
- Çilenti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Serpinti
- Otokrat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saltçı
- Bilecen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ukala
- Dehliz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçit, Koridor, Dalız
- Yasak Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yasaklamak
- Eğri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çap, Çarpık, Muavveç; Eğmel, Mukavves; Eğik, Mail; Doğru Olmayan, Münhani; Eğmeçli, Mukavves
- Somaki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Porfir
- Hoşnut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Memnun
- İzobar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşbasınç Eğrisi
- Burun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kibir
- Anıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abide, Estelik
- Eğlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutmak, Oyalamak, Durdurmak, Durdurmak; Avutmak
- Şerare kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıvılcım, Çakım, Çakın
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü