Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Arter kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atardamar, Trafiği Çok Yoğun Olan Yol
- Hazır Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetişmek
- Dal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kol, Bölüm, Arka, Boyun, Branş, Budak, Çıplak, Ense, İhtisas, Omuz, Şube, Yalın, Birlik, Sırt, Düz
- Ponzalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ovmak, Temizlemek
- Ana Kara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıta
- Fakir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fukara, Kembağal, Kimsesiz, Yoksul, Zavallı, Güçsüz
- Susuzluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hararet
- Oyuntu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çukur, Oyuk
- Matmazel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayan
- Akredite kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetkilendirilmiş, Yetkili
- Yüze Gülmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yılışmak
- Serilmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzanmak, Yayılmak
- Ana Yarısı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teyze
- Savunmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müdafaa Etmek, Korunmak
- İktisap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kazanım, Edinim
- Arsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Utanmaz, Yılışık, Yüzsüz
- İniş Yokuş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Engebe
- Zorlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkmak, Üstelemek, Yırtmak
- Uğraştırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meşgul Etmek
- Hazin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üzücü, Acıklı, Elim, Dokunaklı, Okunaklı, Hüzünlü
- Lenk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aksak, Mıymıntı
- Mütehammil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanıklı
- Pırpırı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hovarda, Uçarı
- Doğma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mevlit
- Sürüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Revaç, Tedavül, Versiyon, Emisyon
- Recim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşlama, Taşa Tutma
- Dinsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acımasız
- Alkamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değerlemek, Ululamak
- Çıldırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Delirmek, Kulumak
- Yakışık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygunluk, Yaraşma
- Susamış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teşne
- Sevilmeyen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İtici
- Ketmenlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çapalamak
- İhdas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ortaya Çıkarma
- Çıdamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beklim Göstermek, Sabretmek
- Yeter kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kâfi, Yetişir, Yeterli, Bes
- Kurtarmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bitmek, Halas Etmek, İdare Etmek, Tüketmek
- İnsicamsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutarsız
- Anlatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açıklamak, Aydınlatmak, Açmak, Yorumlamak Açımlamak, Tafsil Etmek, İfade Etmek, Beyan Etmek, Göstermek, İzah Etmek, Nakletmek, Söylemek
- Müezzin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ezancı
- Skeç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oyuncuk, Küçük Oyun
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü