Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
İma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üstü Kapalı, Anlamlı, Belirsiz, İham, İşare, Kinaye, İşaretleme, İhsas, İmleme, Anlaştırma, Dolaylı Olarak Anlatma
- Aytışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atışmak, Tartışmak, Münakaşa Etmek
- Yerden Bitme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Türedi
- Cin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akıllı, zeki, Uyanık Kimse
- Tekmil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bitirme, Bütün, Tamamlama, Tüm, Bitmiş, Tümleme, Eksiksiz
- Biberon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sütlük, Emzik
- Ötelenme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İntikal
- Ray kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Demiryolu
- Oğunmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bihuş Olmak
- Tüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutuş
- Altın Varak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Varak
- Gezdirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolaştırmak
- Yayımcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Naşir, Tabi
- Ağız Dalaşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tartışma
- İşgüzarlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşbilirlik
- Maldar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Celep
- Vizyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görünüm, Ülkü, Sağgörü, Gösterim, İleri Görüş, Uzgörü
- Eğit Bilim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pedagoji
- Kızışık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kızgın
- Mukavemet Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanmak
- Check-Up kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağlık Taraması
- Ashap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sahipler, Sahabeler
- Tehdit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözdağı, Korkutma, Zılgıt, Keskenme, Gözdağı Verme, Gözünü Korkutma
- Hülasa Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özetlemek
- Dünya Malı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Servet, Varlık
- Rezonans kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Titreşim
- İnsider kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçpaydaş
- Kavruk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yanık
- İnce Yapılı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Narin, Nazik, Zayıf
- Anekdot kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öykücük, Kısa Anlatı, Güldürücü Öykücük
- Zevat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adam, Şahıs, Zatlar, Kişiler
- Birincil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ana, En İlk
- Berceste kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güzel, Latif, Seçme
- Fedakâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özverili
- Mürteci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerici, Kaytak
- Müsabaka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yarışma, Yarış
- Sayrı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hasta
- Ekber kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ulu, Yüce
- İmparatoriçe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlhatun
- Yavrulamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğurmak
- Yağınç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzen, Suikast
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü