Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Çobanyastığı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Papatya
- Yenilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tazelik, Teceddüt, Yenileşim, Haber
- Denektaşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mehek Taşı, Mihenk
- Harap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıkık, Bitkin, Laçka, Perişan, Viran, Yorgun
- Sünk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kemik
- İsyankar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asi
- Konuşmacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hatip
- Mütehavvil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değişken
- Rejim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzen, Yol; Diyet
- Bencillik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Egoistlik
- İşar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bildirme
- Fundamentalist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köktendinci
- Çakım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıvılcım, Şimşek
- Tahassun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sığınma
- Kural Dışı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müstesna
- Battal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşe Yaramaz, Kullanılmaz, Alışılandan Büyük
- Dizgici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mürettip
- Midi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Orta
- Pöçük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuyruk
- Yelpik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nefes Darlığı, Astım
- Takvim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yim, Günleç, Dallık, Gündizme
- Nefiy kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürgün
- Toplu İğne kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sancak
- Gizli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görünmez, Mestur, Nihan, Yaşırın, İllegal, Kapalı, Mahrem, Örtülü, Saklı, Zımni
- Zade kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oğul, Oğlu, Evlat
- Zanneylemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sanmak
- Vikaye Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esirgemek, Korumak
- Palamar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yoma
- Tazmin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ödeme, Ödenek Verme
- Portatif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşınabilir, Gezer, Gezici, Seyyar
- Sangılamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sersemleşmek
- Arkaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağıl
- Sanem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Burkat, Put
- Ayraç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parantez
- Vınlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vıyıldamak
- Yancık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cep, Kese, Cüzdan
- Maraz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İğ, Sayrılık, Hastalık, Bozukluk
- Haykırış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Feryat
- Kargıma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lanet, Telin
- İşbirliği kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teşriki Mesai
- Zemmetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kınamak, Kötülemek, Yermek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü