Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Fark Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlamak, Ayırmak, Değişmek, Duymak, Görmek, Seçmek, Sezmek
- Yamaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yan, Bayır, Huzur, Kat, Ön, Yakın
- Kavis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yay, Eğmeç
- Burulmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağrımak, Dönmek, Gücenmek
- Kovcu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gammaz
- Şiniklemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölçmek
- Hemasır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çağdaş
- Eğer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şayet, Velev
- Necabet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soyluluk
- Cıvıl Cıvıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Canlı, Kalabalık, Neşeli
- Elbir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yardakçı
- Lâl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilsiz
- Büzdürmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büzmek
- Şehirleşme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kentleşme
- Abdesthane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayakyolu, Tuvalet
- Gümrahlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bolluk
- Vukuf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bacarıklık, Bilgi, Bilik, Anlama, Bilme
- Ebekuşağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gökkuşağı, Alkım, Eleğimsağma
- Alıkoymak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bekletmek, Engellemek, Ayırıp Saklamak, Hapsetmek, Saklamak, Tutmak, Yubatmak
- Cenabet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cünüp, Taharetsizlik
- Baştan Aşağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tamamen
- Elemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayıklamak, Ayırmak, Çalkalamak
- Mir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Amir, Baş, Bey, Emir, Başkan
- Takbih Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayıplamak
- Hibrit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Melez
- Göçük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çökme, Çökük, Yıkıntı, Çöküntü
- Hariç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dış, Dışarı, Müstesna, Dahil Değil
- Pusula kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kâğıt, Yön Belirteci, Tezkere
- Suç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cürüm, Hata, Kabahat
- Gürüldemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tangırdamak
- Bütün Bütün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tamamıyla
- Kalp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duygu, Gönül, Hatır, His, Sadır, Sahte, Sevgi, Tembel, Yürek
- Steretching kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Germe
- Sürücülük Vesikası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ehliyet
- Faziletsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erdemsiz
- Beğenilen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bedii, Maruf, Mazbut, Zarif
- Göz Doktoru kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözcü
- Bezeme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süsleme, Tezhip
- Hayal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düş, Görüntü, Rüya, Serap, İmge
- Canevi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yürek
- Manzara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durum, Görüntü, Görünüm, Görünüş
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü