Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
alr ile ilgili kayıtlı bilgi bulunamadı!
- Neva kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ezgi, Ahenk, Nağme, Ses
- Yevmiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gündelik, Vazife
- İlçebay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaymakam
- Öğrenek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İbret
- Eğitimci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Terbiyeci, Pedagog
- Teçhiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Donatım, Cebelendirme, Pusatlama
- Gizler kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esrar
- Sü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asker
- Revaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değerlilik, Sürüm, Geçerlik
- Peş Peşe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ardarda
- Simsarlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aracılık
- Yansıtaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Reflektör
- İhtiraslı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutkulu
- Reisicumhur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cumhurbaşkanı
- Defnetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gömmek, Toprağa Vermek
- Benzerlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birlik
- Ayak Tabanı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aya
- Rahatsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tedirgin, Keyifsiz, Hasta
- Yalın Kat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basit, Üstünkörü
- Bilgisiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acemi, Boş, Cahil, Kabak, Nadan, Yavan, Yayan
- Evegen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aceleci
- Kıskıvrak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Berk, Muhkem
- Bakımsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Berbat, Çorak, Külüstür
- Kep kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başlık
- Teolog kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinbilimci
- Medlul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlam
- Evvelce kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eskiden, Önce, Önceden
- Tazammun Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçermek
- Bir Zamanlar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eskiden, Vaktiyle
- Yerinme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teessüf
- Kaynaşma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birleşme, Sıkı Fıkı Olma, Kıpırdanma, Hareketlilik
- Göze Girme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösteriş
- Serazat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azat, Hür
- Zayıflık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıskalık, Cılızlık, Arıklık, Çelimsizlik, Enezlik, Yetersizlik, Zaaf, Zafiyet
- Delil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanak, Emare, Gerekçe, İp Ucu, Kanıt, Rehber, İz, Kılavuz
- Abuk Subuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlamsız, Saçma Sapan, Boş (Söz), Herze, Abuk Sabuk
- Mundar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Murdar, Kirli, Pis
- Kayran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alan
- Eleştirmen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Münekkit, Tenkitçi, Eleştiri Yazan, Eleştirmeci
- Çöreklenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oturmak, Yayılmak, Çökmek, Çömelmek, Yerleşmek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü