Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Zariflik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İncelik, Zarafet
- Eğitmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Terbiye Vermek, Yetiştirmek, Terbiye Etmek
- Caka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösteriş, Çalım, Fiyaka, Kabadayılık
- Pörsük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıpranmış, Porsumuş
- Dönüşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevrilmek, Dönmek, Girmek, Tahavvül Etmek
- Yoğuşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yoğunlaşmak
- Övmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cilalamak, Methetmek, Tariflemek, Sena Etmek
- Bazı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birtakım, Kimi, Arada Bir, Ara Sıra, Kimi Zaman, Ayrım, Bazen
- Ağırbaşlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ciddi, Vakur, Ağır, Gösterişli, Kâmil, Paşa, Temkinli, Veznin
- Hamaset kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yiğitlik, Kahramanlık, Cesaret
- Samimilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçtenlik, Samimiyet
- Duygulu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hassas, Hisli, Yanık, İçli
- Fevri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşkın, Hırslı, Tepinçli
- Müfte kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beleş
- İstem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arzu, Talep
- Tür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nevi, Cins, Çeşit, Kabil, Kalem, Nev, Soy, Tarz, Türlü, Zümre
- Haleldar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozuk, Bozulmuş
- Cerbezeli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilli, Girgin
- Kıtipiyoz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayağı, Değersiz, Kötü
- Kodaman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyük
- Kelime kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lafız, Lügat, Söz, Sözcük
- Depo Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yığmak
- Tıraşçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asılsız, Yalan
- Kırıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaba, Gücendirici, Acı, Ağır, Keskin
- Tefsirci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müfessir, Yorumcu, Açıklamacı
- Menkul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşınır, Çeke; Söylenegelmiş
- Tıpkıçekim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fotokopi
- Başörtüsü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşarp, Leçek
- Koşma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ek
- Gençler kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çoluk Çocuk
- Radikalizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köktencilik
- Ön Yargı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Peşin Hüküm
- Lokman Ruhu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eter
- Yakınma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şikâyet
- Yurtlandırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İskân, Yerleştirme
- Cefengiyat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ivır Zıvır, Yave, Zırva
- Parça Parça kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lime Lime, Paramparça
- Pomat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Merhem
- Anestezi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duyum Yitimi, Duyumsuzlaştırma
- Öğretim Programı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ders Programı, Müfredat Programı
- Muhafaza Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beklemek, Korumak, Saklamak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü