Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Avu ile ilgili kayıtlı bilgi bulunamadı!
- Yakışık Almamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yerinde Olmamak, Uygun Düşmemek
- Tırnaklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tırmalamak
- Dinsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acımasız
- Kaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Budala
- Tutmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağrımak, Alıkoymak, Avlamak, Bağlamak, Başlamak, Beğenmek, Benimsemek, Bürümek, Girişmek, İzlemek, Kalmak, Kaplamak, Kapmak, Kavramak, Kullanmak, Müdafaa Etmek, Saklamak, Sarmak, Saymak, Sunmak, Taraftar Olmak, Tutuklamak, Uğramak, Ulaşmak, Varmak, Yakalamak, Yapışmak, Yapmak, Yenmek, Yönelmek, Zapt Etmek
- Cuma Akşamı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Perşembe
- Asa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değnek, Baston, Sopa
- Dayan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hop
- Kompleks kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karışık, Karmaşık, Mürekkep, Karmaşa
- Ezcümle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kısaca, Başlıca, Belli Başlı Olarak, Esas Olarak; Örnek Olarak
- Çıkışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azarlamak, Sövmek, Tanlanmak, Yetmek
- İdarecilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yöneticilik
- Çalıştırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşletmek, Kullanmak
- Rüsva kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rezil
- Ortaderi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mezoderm
- Mir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Amir, Baş, Bey, Emir, Başkan
- Tekebbür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalım, Gurur, Kurum
- Siyasi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Siyasal
- Belirlenmiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muayyen
- İğneli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dokunaklı, Kırıcı
- Kinli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kindar
- İğne Vurmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İğne Yapmak
- Kestirme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kese
- Buharlaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yok Olmak, Buğulaşmak, Tebahhur Etmek
- Kulumak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozulmak, Çıldırmak, Delirmek
- Şahadetname kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diploma, Lisans Belgesi, Belge
- Sistem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dizge, Düzen, Ayar, Yöntem, Dizim, Cümle, Tertibat, Yol, Takım, Öğreti
- Keçe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çadır
- Lütfetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağışlamak, Söylemek, Vermek, İhsan Etmek, Bildirmek, İzin Vermek, Müsaade Etmek
- Iztırari kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zorunlu
- İllegal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gayrilegal, Gizli, Yasa Dışı, Yasaya Aykırı
- Noksanlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eksiklik
- Açacak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açkı, Anahtar, Kalemtıraş
- Dâhice kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ökelice
- Ezkaza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yanlışlıkla, Kazara, Kazayla, Rastgele
- Eylemsi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fiilimsi
- Sırgavıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anten
- Görevli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Memur
- Gözdağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tehdit, Korkutma, Yıldırmak
- Kasavet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaygı, Sıkıntı, Tasa, Üzüntü
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü