Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Nazar Boncuu ile ilgili kayıtlı bilgi bulunamadı!
- Birazdan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Az Sonra
- Müstehase kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fosil
- Darıkmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bunalmak, Özlemek, Sağınmak
- Tefviz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhale
- Tamlanan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tümlenen
- Kıymet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değer, Kadir, Not, Paha
- Soykırım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıyım, Genosit
- Stabil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanıklı, Düz, Kararlı, Oturmuş, Sağlam
- İmik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boğaz, Gırtlak, Bıngıldak
- Mikroplanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kirlenmek
- Fal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Remil, Bili, Kehanet
- Kullukçu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uşak
- Görkemli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösterişli, Muhteşem, Haşmetli
- Yeğin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baskın, İyi, Katı, Üstün, Zorlu, Şiddetli
- Hazırlanmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mücehhez
- Necat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurtuluş
- Kabadayılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Caka
- Abdesthane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayakyolu, Tuvalet
- Kaynak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asıl, Bulak, Göz, Hazine, Kaynama, Kök, Memba, Menşe, Pınar, Kaynarca
- Vejetasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ur, Bitki Örtüsü, Olgunlaşma
- Savunu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savunma
- Yatışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinmek, Durulmak, Kırılmak, Sakinleşmek, Şiddeti Geçmek
- İhtiyarlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaşlılık, Güçsüzlük, Zayıflık
- Para kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akçe, Kazanç, Kredi, Nakit, Pul, Vakıf, Varlık
- Lezzetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Leziz
- Dokunmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ellemek, Batmak, Değinmek, Değmek, Dürtmek, Etkilemek, İlişmek, İlmek, Karıştırmak, Koymak, Sataşmak, Temas Etmek, Vurmak, Zarar Vermek
- Açar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anahtar, Aperitif
- Kudretten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaradılıştan
- Solumak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nefes Almak
- Sevir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boğa
- İnançlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mümin
- Sanki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güya, Sözde
- Vandöz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Satıcı
- Malzeme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gereç, Materyal
- Uğunmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katılmak, Savsaklamak
- Şorolop kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yalan
- Sap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erkek, Kabza, Kök, Saplak, Gövde, Tutamak, Kabza
- Kelam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söz; Söyleme
- Global kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küresel, Toptan
- İktifa Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kanmak, Yetinmek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü