Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Delta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çatalağız
- Şaşaalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parıltılı, Görkemli, Gösterişli
- Grafiker kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çizgeci
- Hamarat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Becerikli
- Rahle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayak, Destek, Küçük Masa
- Perçem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kâkül, Yele, Saç Tutamı
- Pansiyoncu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Barınakçı
- Hararetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Coşkun, Canlı, Koyu
- Saptırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Spekülasyon
- Sandık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kasa
- Doğaçlama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İrticalen
- Dolaşma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Devir, Tur
- Sude kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürmüş, Sürülmüş
- Konuk Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konmak
- Ele Salma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İğfal
- Kamus kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sözlük, Lügat, Büyük Sözlük
- Edisyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basım, Baskı
- Bereket kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bolluk, Gürlük, Ongunluk, Artağanlık, Yağmur
- Benimsemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sahip Çıkmak, Kabullenmek, Onaylamak, Tesahup, Isınmak, Katılmak, Paylaşmak, Sarılmak, Tutmak
- Avadanlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Demirbaş
- Çamurlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kötülemek
- Küfran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nankörlük
- Cihannüma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kule
- İmtiyaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayrıcalık, Muafiyet, Bırakı, Gedik
- Ivır Zıvır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cefengiyat, Küçük, Lakırtı
- Haydutlar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşkıya
- Doğramak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesmek, Parçalamak, Dilimlemek
- Batar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zatürre
- Gidiş Yolu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güzergâh
- Kötü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acı, Aşağı, Aşırı, Berbat, Çok, Döküntü, Duman, Fena, İbret, Kaba, Kaput, Kara, Kör, Melun, Nadan, Nahoş, Pis, Sıfır, Şer, Tehlikeli, Yaman, Yaş, Endişe Veren
- Durdurmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bastırmak, Karşılamak, Kesmek
- Ateşlendirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kışkırtmak
- Viladet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğuş
- Âdemoğlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnsanoğlu, Kişioğlu, İnsan
- Ürkmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korkmak, Çekinmek, İrkilmek, Yılmak
- Dayan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hop
- Müstevli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yayılıcı, Yayılgan, İstilacı, Salgın, Basan, Kaplayan, Bastıran
- Zırtapoz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaçık, Delice
- Enf Lüanza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Paçavra Hastalığı, Grip, Salgın, Nezle
- Sayıklama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hezeyan
- Tellak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Berber
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü