Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Yöresel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahalli, Mevzii, Yerel, Lokal
- Menus kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alışık
- Kasır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köşk
- Kıymetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değerli
- Kuartet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dörtlü
- Çarpış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Darbe
- Boks kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yumruk Oyunu
- İkicanlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gebe, Yüklü, Hamile
- İkiyüzlülük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Riya
- Bertaraf Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gidermek
- Paltar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elbise, Giyecek, Giysi
- Gündüz Gösterimi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Matine
- Cam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçki, Kadeh, Pencere, Şişe, Sırça
- Delil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanak, Emare, Gerekçe, İp Ucu, Kanıt, Rehber, İz, Kılavuz
- Kozmogoni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evrenbilim
- Ağırlaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fenalaşmak, Kötüleşmek, Bozulmak, Yavaşlamak
- Ön Ad kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıfat
- Emel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arzu, İstek, Amaç, Gaye, Erek, Maksat
- Büküç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köşe
- Bezekçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nakkaş
- İtidal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ilım, Soğukkanlılık, Aşırı Olmama, Ölçülülük
- Anzarot kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rakı
- Saten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atlas
- Numan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kan
- Hissiselim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağduyu
- Seslenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çağırmak, Çığırmak, Haykırmak, Ünlemek, Hitap Etmek
- Gönenç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bolluk, Refah, Rahatlık Ve Varlık İçinde Yaşama
- Cenk Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savaşmak
- Isınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıcaklaşmak, Alışmak, Benimsemek
- Kenef kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Berbat, Pis, Tuvalet, Ayakyolu
- Görünüş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çehre, Eşkâl, Görünüm, Manzara, Suret, Zahir, Zevahir
- Birinci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlk, En İyi, En Önemli, Öncü
- Onalmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şifa Bulmak
- İştigal Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlgilenmek, Uğraşmak
- Çatık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Somurtkan, Asabi, Sinirli, Öfkeli
- Abur Cubur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boş, İşe Yaramayan, Faydasız, Yararsız
- Yöntem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Metot, Erkân, Muamele, Politika, Reçete, Seçenek, Sistem, Usul, Yol, Prosedür
- Harek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sedye
- Sayım Bilimi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstatistik
- Tutumsuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eli Açık, İdaresiz, Müsrif, Savruk, Savurgan
- Pörsük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıpranmış, Porsumuş
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü