Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Takat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derman, Güç, Hâl, Hız, Kuvvet, Mecal
- Asli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baş, Temel, Esas, Ana, Temelli, Köklü, Asıl
- Tarassut Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözetlemek, Gözlemek, Müşahede Etmek
- Mümin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnanan, İnançlı, Müslüman
- Alim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilen, Bilgin
- Kabiliyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dirayet, Kapasite, Yetenek, Beceri, Vasıf, Yetiklik
- Hürmetsizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saygısızlık
- Pek Çok kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gayet, Çok Fazla
- Hüzünlü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üzgün, Üzücü, Üzüntülü, Hazin
- İtibarsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değersiz, Kalleş, Kaypak
- Sapınç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sapıklık, Dalalet
- Küspe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Posa
- Değer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıymet, Paha, Bedel, Valör, Ayar, Eder, Haysiyet, Kadir, Ölçü, Şayan, Karşılık, Layık
- Görme Engelli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Âmâ, Kör
- Kaput kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozuk, Kötü
- Galat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yanlış, Uyduruk, Hata
- Aykırı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ters, Karşıt, Münasebetsiz, Uymayan, Çapraz, Huysuz, Marjinal, Çap, Muhalif, Tersine, Zıddına
- Kaime kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buyruk, Ferman
- Nesil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Döl, Ev, Göbek, Kuşak, Tohum, Üren, Soy
- Mimarlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mimari
- Açık Oturum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Panel, Açık İclas
- Öbürkü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öbürü
- Tüccar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tecimen, Tacir
- Dek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değin, Düzen, Entrika, Hile, Kadar, Sağlam, Tokuşma, Dolap
- Restore Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Onarmak
- Çınka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alısün, Telefon
- Pomat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Merhem
- Cinsilatif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kadın
- Korkulu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağır, Kritik, Netameli, Tehlikeli, Vahim
- Midye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Balıkkulağı
- Damga kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşaret, Kaşe, Mühür, Nitelik, Nişan, Belirti, İz
- Sızıltı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şikâyet
- İsticar Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kiralamak
- Sakın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekin, Zinhar
- Muammer Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaşamak
- Sezmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlamak, Çıkarmak, Duymak, Görmek, Hissetmek, Fark Etmek, Kestirmek, Duyumsamak
- Koloniyalist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sömürgeci
- Silah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pusat, Yarak, Etken Araç, Savut
- Elastikiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esneklik
- Ürkün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korku, Panik
- Girme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İntisap
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü