Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Delirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıldırmak, Deli Olmak, Kulumak
- Görülen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tanıdık
- Kuruyasıca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kötü
- Mütecaviz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saldırgan, Tecavüzkâr, Geçen, Aşan, Saldıran, Sataşkan
- Ahret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öteki Dünya, Öbür Dünya
- İblis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şeytan, Kötü, Düzenci
- Gücenmiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kırık
- Tuhaflık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gariplik, Acayiplik, İlginçlik, Garabet
- Tanıştırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takdim
- Alın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ön Yüz, Karşı
- Sakat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozuk, Kusurlu, Aksak, Çürük, Eksik, Sakat, Şikest, Yarım
- Ürkmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korkmak, Çekinmek, İrkilmek, Yılmak
- Mıh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çivi, Mismar, Üvendire
- Ağır Ağır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yavaş Yavaş
- Mısdak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölçüt
- Oyunluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sahne
- Tan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şafak
- Züğürt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parasız, Kembağal, Hasta, Pulsuz, Yoksul
- Yaltak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dalkavuk, Şakşakçı, Yağcı
- Kötek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baston, Dayak, Sopa
- Tutuklama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tevkif
- Muvaffakiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başarı
- Saba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esinti
- Zayiat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zarar, Ziyan, Kayıplar, Yitikler
- Zabit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Subay
- Kıyam Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayaklanmak, Başkaldırmak
- Gücendirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İncitmek, Yaralamak, Kırmak
- Işınlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şualamak
- Borazan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boru
- Sebil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yol, Hayır
- Fundamentalist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köktendinci
- Fazlalaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Artmak, Çoğalmak
- Zibil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çöp
- İyileşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dirilmek, Kaynamak, Yakşılaşmak, Salah Bulmak
- Zadegân kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sosyete, Soylular Takımı
- Çeyrek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dörtte Bir
- Mekân kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belde, Ev, Uzay, Yer, Yurt, Oturulan Yer
- Postacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ulakçı
- Acı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üzüntü, Izdırap, Istırap, Keder, Ağır, Ağrı, Ateş, Azar, Çığlık, Dağ, Dokunaklı, Elem, Eziyetli, Felaketli, Göbüt, Kaba, Keskin, Kırıcı, Kötü, Kubat, Meşakkatli, Yara, Zehir, Zehirli
- Naz Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kırıtmak, Nazlanmak
- Hikâye Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söylemek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü