Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Yegâne kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biricik, Tek, Eşsiz
- Hamarat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Becerikli
- Gurbet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yurt Dışı, Yadel
- Yara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acı, Cerahat, Dert, Üzüntü, Gedik, Yarık, Delik, Zede
- Bitli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cimri
- Fesih kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozma
- Pirüpak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tertemiz, Lekesiz
- Aparmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürüklemek, Çekip Götürmek, Çalmak
- Kostik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşındırıcı, Yakıcı
- Ender kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nadir, Pek Az, Pek Seyrek
- Geciktirme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tehir
- Zeybek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Efe
- Şiir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koşuk, Deyiş, Manzume, Nazım
- Lisaniyat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dil Bilimi
- Kalitesiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kötü, Adi
- İtibar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haysiyet, Kadir, Kredi, Onur, Ölçü, Rağbet, Saygınlık, Prestij
- Ayyarlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolandırıcılık
- Kefere kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müslüman Olmayanlar, Kafirler
- İsevi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hristiyan
- Piyade Asker kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karacı
- Bozuk Para kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozuk, Bozukluk
- Pekiştirme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şiddetlendirme, Takviye
- Endüksiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tümevarım
- Tedirgin Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşmak, Dokunmak, Sarmak, Yemek
- Yoğun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesif, Sıkışık, Kalabalık, Dolu, Ağır, Çok, Derin, İri, Kaba, Kalın, Koyu, Sıkı, Şişman, Tombul
- Sınırlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirlemek, Hapsetmek, Kısıtlamak, Mahdutlaştırmak
- Efemine kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kadınsı
- Kalın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başlık, Dolgun, Kesif, Yoğun
- Pervaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parvaz, Çerçeve, Uçuş
- Fevkalbeşer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üst İnsan; İnsanüstü
- Yüreksiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cesaretsiz, Korkak, Ödlek
- Ot kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esrar, İlaç, Zehir
- Süzgün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahmur, Güçsüz, Zayıf
- Tecemmu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yığınak
- Tedbirli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önlemli, Hesaplı
- Badire kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Felaket, Güçlük, Zorluk, Tehlikeli Durum
- Tezyif Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğlenmek
- Gelişmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyümek, Tekâmül, İlerlemek, İnkişaf Etmek, Palazlanmak, Parıldamak, Serpilmek, Şişmanlamak, Yetişmek
- Necabetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asil
- Duble kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İkil, İkili, İkiz, İki Katı
- Alarga Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzaklaşmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü