Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Badire kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Felaket, Güçlük, Zorluk, Tehlikeli Durum
- Düzlük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alan, Düz
- Şaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bocalamak, Şaşalamak, Tanlamak, Hayret Etmek
- Görünmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azarlamak, Başlamak, Benzemek, Gelmek, Göstermek, Gözükmek, Tezahür Etmek, Zahir Olmak, Mevcudiyetini İzhar Etmek
- Rüşt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erginlik, Yetişkinlik
- Yatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulunmak, Eğilmek, Uyumak, Çalışmamak, Bilerek Yenilmek, Şike Yapmak
- Acaba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acep, Göresin, Kuşku, Şüphe
- Nazariye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuram
- Taşınır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Menkul
- Yapışkan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşık, Tutkal, Yapıştırıcı, Zamk
- Güvence Akçesi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Depozit, Depozito
- Arlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkılgan, Utangaç
- Onarım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tamirat, Tamir, Restore Etme
- Taba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tütünrengi
- Veca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağrı
- Sönmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçmek, Tükenmek, Yitmek, Yok Olmak
- Yalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sahil
- Yerleşik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oturak, Oturmuş, Mütamekkin, Beledi
- Layemut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölümsüz
- Tazmin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ödeme, Ödenek Verme
- Zerger kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuyumcu
- Lig kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küme
- Esef kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaygı, Tasa, Üzüntü, Acınma, Yerinme
- Alnaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cephe
- Yanlar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Etraf
- Mezür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölçü
- Ateş Böceği kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıldız Böceği, Yıldız Kurdu, Işıl böceği
- Samut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Suskun
- Âşıklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşkün
- Ortalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevre, Etraf, Meydan, Piyasa
- Tapmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlanmak, Bulmak
- Oluşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meydana Gelmek, Başlamak, Çıkmak, Peyda Olmak, Teşekkül Etmek, Tekevvün Etmek
- İntibak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyma, Uyarlama
- Mevki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Orun, Devlet, Durum, Kat, Mahal, Makam, Mesnet, Rütbe, Sandalye, Yer, Konum
- Tembihlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyarmak
- İlgeç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Edat
- Dilsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lal, Tat
- Havadis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haber
- Yoklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aramak, Araştırmak, Bakmak, Kontrol Etmek
- Hamız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asit
- Sığırgözü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öküzgözü, Arnika
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü