Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Yavaşça kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Usulca
- Anaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İri, Kart, Kurnaz
- Buhran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bunalım, Kriz, Bunluk
- Akseptans kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabul
- Dalda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Himaye; Korunmuş Yer
- Gadretmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haksızlığa Uğratmak
- Aitlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlişkinlik
- Muhit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevre, Etraf, Hava, Ortam, Vasat, Yöre, Saran, Çevreleyen
- Müneccim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıldızbilimci, Gökbilimci, Bilici, Falcı
- Dergi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mecmua, Sütun
- Güzel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğru, Hoş, İyi, Kalburüstü, Kıvrak, Körpe, Leziz, Yakışıklı, Etkileyici, Biçimli, Gösterişli
- Susku kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sükût
- Öz Saygı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haysiyet, İzzetinefis, Onur
- Çin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hıtay
- Laptop kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dizüstü
- Nümayiş Ettirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sergilemek
- İcazet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diploma, İzin, Müsaade, Onay
- Bırakmamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutmak
- Bizatihi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kendisi, Kendiliğinden
- Hazandide kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Solgun
- Yenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşınmak, Bastırmak, Bozmak, Çommak, Ezmek, Haklamak, Kazanmak, Tutmak, Mağlup Etmek, Kemirilmek
- Kifayetlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetinmek
- Sorutkan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Somurtkan
- Vazifeli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görevli
- Yatırım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mevduat, Plasman, Maya
- Birader kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilader, Erkek Kardeş, Arkadaş, Ede, Kardeş
- Hükûmet Merkezi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başkent
- Davet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çağrı
- Met kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabarma
- Tertiplemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzenlemek, Hazırlamak
- Evlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hanelik
- İmha kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yok Etme, Kökünü Kesme, Ortadan Kaldırma
- Müstehase kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fosil
- Adıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zamir
- Neşriyat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yayın, Yayınevi
- Kira kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İcare, İcar
- Kumsal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıyı, Plaj, Sahil, Kumluk
- Şapka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kasket, Kep, Başlık
- Emanet Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ismarlamak
- Zübde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öz
- Beter kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kötü, Berbat, Daha Kötü, Çok kötü
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü