Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Yamaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yan, Bayır, Huzur, Kat, Ön, Yakın
- İngin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Engin, Nezle, Münhat, Duma
- Reddetme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İade
- Tetebbu Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Araştırmak
- Zıpzıp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilye
- Faydalanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yararlanmak, İstifade Etmek
- Yamamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yamalamak
- Dematit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deri Yangısı
- Susku kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sükût
- Dublaj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seslendirme, Sözlendirme
- Üşüntü Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üşüşmek
- Ahvaliruhiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haletiruhiye
- Kurma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnşa
- Semaver kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaynavuk
- Kılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Etmek, Yapmak
- Teeddüp Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkılmak, Utanmak
- Nezle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İngin, Tumağı, Dumağı, Çaputlama, Anjin, Duma
- Anlamdaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eş Anlamlı, Müteradif, Sinonim
- Mercimek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yasmık
- Randıman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahsuldarlık, Verim, Ürün
- Yeminli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Antlı
- Hanay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Avlu, Hol, Sofa
- Vekil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakan, Milletvekili, Sözcü, Mebus, Yeke, Temsilci
- Zıkkım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağı, Zehir, Acı
- Nöker kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uşak, Yamak
- Bent kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Set, Bağla, Germeç, Büğet, Bağ, Baraj, Eklem
- Cehennem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tamu, Tamag, Tamağ, Tamuk, Tamug
- Meneviş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hare
- Hayal Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşlemek
- Gezelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gezinmek
- Narenciye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Turunçgiller
- Oyken kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akciğer
- Arıtma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tasfiye
- Pürüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Engel, Kusur, Güçlük, Kabarcık, Çıkıntı, Gedik
- Ütilitarist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yararcı
- Yatkın Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaraşmak
- Gâh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bazen, Kâh, Kimi Zaman
- Murahhas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Delege, Salgıt
- Söz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alay, Güfte, Kelam, Kelime, Laf, Lafız, Lakırdı, Lakırtı, Lügat, Nazire, Nutuk, Söylenti, Sözcük
- Naaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ceset, Cenaze
- Lokmanruhu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eter
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü